5.’cisi düzenlenen Uluslararası İlaç Tasarım Kongresi (BAU-Drug Design Congress 2017), dün Bahçeşehir Üniversitesi’nde başladı. Kongrenin basın toplantısında konuşan bilim insanları, yeni nesil ilaçların geliştirilmesinde bilgisayar destekli çalışmaların daha fazla yer almaya başladığını açıkladılar. Bilim insanları günümüzde nadir görülen hastalıklara ve kanserlere yönelik de ilaç araştırmalarının arttığını, tek bir ilaç çalışmasının birden fazla hastalığa umut olabildiğini bildirdiler
Yaklaşık 50 ülkeden 300’den fazla bilim insanını biraraya getiren BAU 5 İlaç Tasarım Kongresi’nin.basın toplantısında konuşan Kongre Başkanı, Bahçeşehir Üniversitesi Tıp Fakültesi Biyofizik Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Serdar Durdağı, ilaç keşiflerini daha kısa sürede gerçekleştirmek için yapılan multifonksiyonel ilaç çalışmaları ve sanal taramaların yeni tedavilere ulaşmayı kolaylaştıracağını ifade etti. Doç. Dr. Durdağı,“Bilime ve teknolojiye yapılan büyük yatırımlara rağmen, ilaç geliştirme, halen 10-15 yıl gibi uzun bir zaman ve 500 milyon dolar ile 2 milyar dolar arasında önemli bir maliyet gerektirmektedir. Aynı zamanda FDA tarafından onaylanan yeni ilaçların sayısı düşmeye devam ederken, bildirilen ciddi veya hayatı tehdit eden, yan etkileri fazla ilaç reaksiyonlarının sayısı da artmaktadır” diye konuştu.
Geleceğin hastalıklarına karşı önlem alıyoruz
Ortalama yaşam süresinin artmasıyla birlikte ileride karşılaşılabilecek hastalıklar ve sağlık sorunları da giderek arttığına işaret eden Doç. Dr. Durdağı, ssözlerini şöyle sürdürdü:
“Sözkonusu bu hastalıklara karşı yeni tedavi mekanizmalarına ihtiyaç var. Daha rasyonel ilaç keşiflerine yönelik arge çalışmaları artıyor. Kısacası sadece günümüzün hastalıklarına değil gelecekte karşılaşılabilecek hastalıklara karşı ne tür çalışmalar yapılabilir bu 3 günde tartışılacak.
Bildiğiniz gibi ilaç araştırmaları çok yaklaşık 15 yıl sürüyor uzun sürüyor ve ortalama 3 milyar dolar ortalama ve 15 yıl sürüyor. Artık bilgisayar teknolojileri sayesinde daha kısa sürede sanal taramalarla daha etkin çalışmalar yapılabilmekte.
Özelilkle yeni bir liacın keşfi için preklinik safhada, insanlar üzerinde denenmeye geçmeden önce 5 – 6 yıllık bir süreç gerekiyor ki bu da 330 milyon dolarlık maliyet getiriyor. Bu nedenlerle maliyet ve taranacak moleküllerin bilgisayar ortamında taranmasının hem maliyete hem de süre olarak faydası var. Aynı zamanda yan etkilerin saptanması için bilgisayar destekli ilaç tasarımından faydalanılıyor. Mevcut ilaçların piyasadan çekilmesine neden olan özellikle kalp ve damar hastalıkları ilaçlarının olumsuz etkilerini en aza indirecek çalışmalarda biligisayar destekli taramaların önemli yeri var.”
Sosyal medya ilaç araştırmalarına yön veriyor
Son yıllarda yaygın kullanılan sosyal medya hesapları üzerinden yapılan hasta yorumlarının, ilaç firmalarının ilaçların farklı kullanım alanlarını belirlemek için kullandığı bir yöntem haline geldiğini anlatan Doç Dr. Durdağı,şunları söyledi:
“In siliko analizde yeni ilaçların yan etkilerini tahmin etmek ve mevcut ilaçların yeni endikasyonlarda kullanımlarını tanımlamak için yeni yaklaşımlar ve yöntemler kullanılmaktadır. Sosyal medyadan alınan hasta yorumlarını kullanarak bilinen ilaçların farklı endikasyonlarını belirlemek son yıllarda ilaç endüstrisi ve akademide artarak kullanılan bir yöntem olmaya başladı. Yeni teknolojiler ve çok sayıda mevcut kaynak, ilaçların farkli endikasyonlarda yeniden kullanımını tanımlayan ve doğrulayan sistematik yaklaşımların geliştirilmesine katkı sağladı. Hastalar bugün sosyal medyayla ilaçların yararlı etkileri ve yan etkileri ile ilgili deneyimlerini bildirmekte ve bu bilgiler sistematik analizler ile ilaçların yeni endikasyonlarının belirlenmesinde faydalı olmaktadır.”
Tek ilaç araştırmasıyla birden fazla hastalığa umut
ABD’de kanser üzerine araştırmalarını sürdüren Georgetown Üniversitesi Tıp Fakültesi Onkoloji Departmanı’ndan Prof. Dr. Aykut Üren kemik tümörleri ve klinik çalışmalarını sürdürdüğü ilaç araştırmaları hakkında bilgi verdi.
“Yetim hastalıklar” olarak adlandırılan nadir görülen çocukluk çağı kanserlerinde ve çocuklarda görülen kemik ve kas kanserleri üzerinde çalışmalarını sürdüren Prof. Dr. Üren, Ewing Sarkomu’na yönelik yeni geliştirdikleri ilaç çalışmaları hakkında şu gelişmeleri aktardı:
“Ewing Sarkomu, daha çok çocuk ve gençlerde görülüyor ve tedavisi yok. 15 yıldır laboratuvar şartlarında tedavi geliştirmek için çalışıyoruz. Diğer kanserlere göre nadir görülüyor Hesaplasanız ABD 400, Avrupa ‘da yılda bin hasta çıkar. Bu nedenle ilaç şirketleri yatırım yapmıyor. Bizler buna kar amaçlı yaklaşmadığımız için 15-20 yıl içinde bir ilaç geliştirdik Patentini aldık ve patenti bir ilaç şirketi üniversiteden alarak faz 1 çalışmalarına başlandı. Insanlara zarar verip vermediğine bakılıyor ilk aşamada. Faz 1’e giren 18 hasta oldu ve hiçbiri zarar görmedi. O nedenle umut verici olarak nitelendiriyoruz. Önümüzdeki yıl faz 2 başlayacak. Hastalık nadir görldüğü için FDA (Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi) büyük ihtimalle faz 3’ü istemeyecektir Faz 2 bittiği zaman bu ilaç dünyanın her yerinde hastalığın tedavisinde kullanılabilecek. Şu an Türkiye’dekiler de dahil olmak üzere hastalardan mesajlar alıyoruz ilacın ne zaman kullanılacağına dair . Henüz kullanımda değil. Türkiye’de 100’ü geçmez.
Bu ilacın aynı zamanda prostat kanserinde de çare olabileceği düşünülüyor. Çünkü ikisinde de ortak olan bazı özellikler var Her iki hastalıkta da etki edebiliyor.
“Nadir kanser türlerine çare arıyoruz”
Medipol Üniversitesi Tıbbi Farmakoloji ABD Başkanı Doç. Dr. Mustafa Güzel de aralarında parkinson ve obezitenin de bulunduğu 6 ayrı ilaç çalışmalarının sürdüğünü anlattı. İlaç geliştirme çalışmalarını balık tutmaya benzeten Doç. Dr. Güzel şunları söyledi:
“Küçük balık tuttuğunuz zaman bırakmanız gerekir, o balığı yiyemezsiniz O balığın büyümesi lazım yiyebilmek için. Ta ki balina tutana kadar sürekli mücadeleye devam etmek zorundasınız.”