Caz Müziği teorik armonik ve kavramsal açıdan kendini geliştiren ve yineleyen ve aynı zamanda gittiği coğrafyanın kültürel mirasını, farklı seslerini, dans ritimlerini, geleneksel müziğini alarak büyüyen bütünleyici bir müziktir. Bu bağlamda, 150 yıllık tarihi boyunca Afro Amerikan, Avrupa, İtalyan, İrlanda, Latin Amerikan, Türk, Hint, Arap, Kore, Çin, Rus, vs gibi farklı kültürlerin müziğini barındıran Caz Müziği çok önemli bir disiplin olarak hem kurumsal hem de müzikal üretim bağlamında kendini var etmiştir. Türkiye’de Osmanlı Türk müziği mirası sonrası yaşadığımız dönüşüm süreci içerisinde caz müziğinin "kendine geleni alan" bütünleyici özelliği, hem Türk müziğini farklı açılardan görmek hem de caz müziğinin kazanmış olduğu disiplin model alınarak kendi dünyamıza ait caz formlarınının ortaya çıkmasında önemli bir araç olmuştur ve olmaktadır.
Dünya çapında çalışmalarıyla isim yapmış Aydın Esen, Baki Duyarlar, Sibel Köse, Şevket Akıncı, Nesuhi Ertegün, Ahmet Ertegün, Arif Mardin, gibi caz müzisyenlerimiz ve prodüktörlerimiz bu alanda Türk müzisyenlerinin ne kadar başarılı olabileceklerini göstermiştir.
Ülkemizde yurtdışında önemli caz okullarında eğitimlerini tamamlamış uluslararası üne sahip çok önemli bir caz müzisyeni/eğitmen kaynağı olmasına rağmen, bu insan kaynağı caz alanında bir eğitim kurumunun eksikliği nedeniyle genç kuşak müzisyenlerinin yetiştirilmesinde öncü olacak birikimini ve tecrübelerini bir kurumsal yapı içerisinde paylaşamamaktadır/bir eğitim geleneğine dönüştürememektedir. Bu durum, ülkemizde her nesilden caz eğitimine gösterilen artan ilginin karşılanmasına ve genç nesildeki müzikal potansiyelin gerçekleşmesine engel teşkil etmektedir. Caz eğitimi yüksek lisansı bu boşluğu doldurarak hem caz müzisyeni hem de caz/genel müzik eğitmeni yetiştirilmesinde önemli bir eğitim aracı olacaktır.