Mevcut Yapılar - CİHANNÜMA KASRI
2. CİHANNÜMA KASRI:
Cihannüma Kasrı, kitabesine göre, H. 855- 56/ 1451- 1452 yılında Sultan II. Mehmed tarafından yaptırılmıştır. Bugünkü adıyla anılmadan önce, Hane-i Hassa, Kasr-ı Padişahi, Taht-ı Hümayun Kasrı, Kasr-ı Ali, ya da Hasoda Köşkü olarak adlandırılan bu kasrın, Fatih zamanında Taht-ı Hümayun Dairesi’ni, Hasoda’yı ve Kütüphane’yi içerdiği, Yavuz Sultan Selim zamanında ise Sancak-ı Şerif ve Sancak-ı Şerif Şeyhi Odaları’yla genişletildiği biliniyor. Kasır hakkında bilgi veren kaynak ve yayınlarda yapının, II. Ahmed döneminde, 1104/ 1692 yılında onarıldığı ve bazı değişikliklere uğradığı belirtilmektedir. Daha geç tarihli keşif ve onarım belgeleri, yapının 19. yüzyılın başlarına kadar onarılmaya devam edildiğini ve bazı eklentilerle genişletildiğini ortaya koymaktadır.
Kasrı gösteren en eski resim, bilebildiğimiz kadarıyla, Edirne Yeni Saray (Saray-ı Cedîd-i Âmire)’nı 15 Mayıs 1741’de ziyaret eden Baron Gudenus’un gezi notlarının ekinde yer almaktadır. Bu resimde kulenin ön cephesinin önünde üç merdiven kanadıyla çıkılan ve ahşap payandalara bindirilmiş geniş bir saçağın örttüğü bir sahanlık yer almaktadır. Bu betimlemede, saçaklığı taşıyan ahşap direklik bina yan kanatlarının üç katı yüksekliğindedir ve iki pencere sırası yüksekliğinde bir taban kısmının üzerine oturur. Saçaklığın gerisinde ise, kule cihannümasının kafesleri görünür. Bu binaya, avluyu kuşattığı anlaşılan tek katlı bir revak gelip dayanmaktadır. Ne var ki, resimdeki bu oranlar, Gudenus’un sunduğu kesitle tamtamına uyuşmamaktadır. Kesitte, saçağı taşıyan direklik tek kat yüksekliğindedir, buna karşılık saçaklığın çatı kısmı, -zemin kattan daha alçak olan- üçüncü ve dördüncü katların hizasındadır ve dördüncü kat penceresinin altında kesilmektedir. Baron Gudenus’un kasırla ilgili plan ve kesit resminin yanında “Edirne Sarayında bulunan kule ve onun çevresinde inşa edilmiş köşk” şeklinde bir açıklama yazısı vardır. Bu açıklamayı kasrın özgün tasarımını ilgilendiren ve aşağıda değineceğimiz bazı tartışmalar nedeniyle kayda değer buluyoruz.
Kasrın 19. yüzyıl başlarındaki görünümünü çok daha gerçekçi ayrıntı ve oranlarla veren daha sonraki bir tasvir ise, 1829 tarihli Sayger ve Desarnod albümündeki bir gravürdür. Bu gravürde, kulenin önündeki teras şeklindeki sahanlık ile onu örten yüksek saçaklık gösterilmemiştir. Buna karşılık, ön ve yan cephelere sonradan eklenmiş olması gereken, çıkıntı şeklinde ve daha alçak tali kanatlar dikkati çeker. Bu tarihten sonra Cihannüma Kasrı’nı gösteren en önemli resimler fotoğraflardır ve bunların da belgesel açıdan en önemlileri Hacı İzzet Paşa tarafından H. 1290/ 1873 tarihinde yaptırılan onarımdan önceki durumu gösteren iki fotoğraftır. Ekrem Hakkı Ayverdi’nin, Leipzig’de bir albümden aldığı bu fotoğraflar, yapının geçirdiği değişiklikleri anlamaya yardımcı oldukları gibi, bugün büyük kısmı yıkık olan kasrın yapısıyla ilgili gözlemlere olanak sağlarlar: Bilindiği gibi, kasır, H. 1220/ 1805’den başlayarak Topçubaşı Dairesi ve cephanelik olarak kullanılmış, H. 1245/ 1830 tarihinde Edirne’ye giren Rusların ordugahı haline getirilmiş, H. 1293/ 1876- 77 savaşında ise, Vali Cemil Paşa tarafından, içindeki cephaneyle birlikte havaya uçurulmuştur.
Edirne Sarayı (Saray-ı Cedîd-i Âmire) yapılarından Cihannüma Kasrı
Edirne Sarayı (Saray-ı Cedîd-i Âmire) yapılarından Cihannüma Kasrı’nın günümüzdeki durumu