Bahçeşehir Üniversitesi (BAU) Psikoloji Bölümü'nün öncülüğünde "Yeme Bozukluklarında Gelişimsel Yaklaşımlar" Sempozyumu ve Çalıştayı düzenlendi.
Yeme bozuklukları konusunda yeni araştırma ve uygulama sonuçlarının paylaşıldığı ve ortak çalışmaların yapılabilmesi için öğrenciler ve akademisyenlerin bir araya geldiği “Yeme bozukluklarında gelişimsel yaklaşımlar” sempozyumu, geniş bir katılımla Fazıl Say Konferans Salonu’nda gerçekleşti.
“TÜRKİYE’DE YEMEK SEÇMEK ÇOK YAYGIN”
Çocukların yiyecekleri sevmelerinin nasıl başlanıldığına dikkat çeken Birmingham Üniversitesi Psikoloji Danışmanı Dr. Gillian Harris, “Yemek yeneceği esnada insanlar yemekleri seçerek kendini isteksiz hale getiriyor ve bu durum Türkiye’de çok sık karşılaşılan bir durum. Türkiye’de de birçok bölgede olduğu gibi yemeklerin temeli alt kültürdür. Tatlar doğuştan öğrenilen bir durum. Annelerin çocuklarını emzirdiği dönemde yedikleri de oldukça önemli. Özellikle meyve ve sebzeler çocuklarla çok erken yaşta tanıştırılması gerekiyor” dedi.
ÇOCUK PARKLARININ AZLIĞI OBEZİTEYE SEBEP OLUYOR
Obezite ve çocuklar hakkında konuşan Birmingham Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Jackie Blissett, sağlıksız yeme davranışının çok arttığını ve bunların sonucunda insanların obezite ile karşı karşıya kaldığını belirtti. İnsanların fiziksel aktivite yapması ve bunun için fiziksel etkinlik alanlarının artması gerektiğini savunan Blisset, “İstanbul’da park sayısı çok az, çocukların erken yaşlarda obezite ile karşı karşıya kalabilmesi için çok müsait bir ortam var” dedi. Çocukların genelde üzüldüklerinde ve gergin olduklarında çok daha sık yemek yediğini söyleyen Birmingham Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Jackie Blissett, “Ayrıca anneler çocuklarına tabağını hemen bitirmelisin uyarısında bulunmamalı çünkü bu, aşırı kaloriye ve ağırlığa yol açıyor” dedi.
“STRESTEN DOLAYI YEMEK YENMEMELİ”
Anneler ve babaların çocukları sıkıldıklarında yiyecek verdiklerini belirten Klinik Psikolog Gülin Güneri, “Ebeveynler çocukları düştükleri zaman onlara tatlı bir yiyecek veriyorlar. Bizler bu şekilde alıştırmamalıyız. Duygusal olarak gerilince ve sinirlenince aşırı yeme bozukluğu ortaya çıkıyor ve bu hız çok tehlikelidir” diyerek özellikle çocukların yemek yedikleri esnada kontrolleri kaybetmemesi gerektiğine dikkat çekti.