Hükümet Liderlik Okulu (HLO) tarafından düzenlenen Siyaset Okulu 7. haftasında medya ve siyaset ilişkilerini değerlendirdi.
İlk oturum Anchorman, Yazar Ali Kırca’nın “Medya ve Siyaset” konusunu değerlendirmesiyle gerçekleşti. “ Medya ve Siyaset ilişkisi olmalı mıdır?” Sorusuna cevap veren Kırca, kendisinin medya ile siyaset arasında organik ve işlevsel bir ilişkiye karşı olduğunu hatırlatarak var olan sorunların da medya ve siyasetin birbirini etkileyen kurumlar olduğu için doğduğunu ifade etti. Medya ve siyaset ilişkisinde medya ve siyasetin ağırlıklarını da değerlendiren Kırca, her siyasetçinin kendi döneminde medyayı etkilemeye çalıştığını ve bu yolla siyasete yön vermek istediğini sözlerine ekledi.
Yeni Asya Gazetesi Genel Yayın Müdürü Kazım Güleçyüz’ün katıldığı 2. oturumda “Din-Devlet-Laiklik” konusu değerlendirildi. Laiklik kavramına değinerek, bu kavramın yıllardır tartışıldığı ve hala bir uzlaşmaya varılamadığını ifade etti. Laiklik ifadesinin Anayasa’ya 1937 yılında girdiğini ve en çok tartışılan konulardan biri olduğunu belirtti. Laiklik geriliminin aşılabilmesi için demokratik bir yorumun gerekli olduğunu sözlerine ekledi.
“Modernleşme, Din ve Siyaset” konusunun değerlendirildiği 3. oturum Bahçeşehir Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Gerrit Steunebrink’in katılımıyla gerçekleşti. Türkiye’de felsefecilere ön yargı ile yaklaşıldığını belirterek, felsefecilerin Ateist olarak görüldüğünü vurguladı. Ancak durumun bu şekilde olmadığını, uzmanlık alanının din felsefesi olduğunu ve bunun mümkün olmayacağını söyledi. Modernleşme konusuna değinerek, modernleşme ve Batılılaşma kavramlarının aslında farklı olduğunu ve Modernleşmenin Hıristiyanlık olarak algılandığını ifade etti.
T.C Iğdır Milletvekili, TBMM Anayasa ve Dışişleri Komisyon Üyesi Dr. Sinan Oğan’ın “Türkiye’de Medya ve Demokratikleşme” konusunu değerlendirmesiyle 4. oturum gerçekleşti. “Medyası kontrol altında olan hiçbir ülkenin demokratikleşmesi söz konusu olamaz.” Diyerek konuşmasına başlayan Oğan, hükümete yakın iş adamlarının para birleştirip kanal/gazete satın almasının hangi parti olursa olsun yanlış olduğunu vurguladı. Basın özgürlüğüne değinerek, medyanın sadece iktidara değil muhalefet de söz hakkı verilmesi gerektiğini ifade etti.
Son oturumda T.C İstanbul Milletvekili, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin “Genel ve Yerel Siyaset” konusunu değerlendirdi. Demokrasinin vazgeçilmez unsurlardan birinin yerel seçim diğerinin ise milletin iradesi olduğunu ifade etti. Milletin iradesinin mahalleden başladığını, semte, ilçeye ve ile kadar yayıldığını belirtti. Demokrasinin 4 ana unsuru olduğunu ve bunlardan birinin işlememesi durumunda demokrasiden bahsedilemeyeceğini vurgulayarak, bunların: yasama, yürütme, yargı ve medya olduğunu ifade etti.