Amerikan - Türk Konseyi Konferansı'nda Eğitim Ele Alındı
Washington D.C.’de düzenlenenATC konferansında bu yıl ilk kez eğitim üzerine bir panel düzenlendi. Enver Yücel "Üçüncü nesil eğitim kavramını geliştirmek gerekli" dedi.
Washington D.C.’de 2-5 Haziran tarihleri arasında düzenlenen Amerikan Türk Konseyi (ATC) yıllık konferansında bu yıl ilk kez eğitim üzerine bir panel düzenlendi. Panelde konuşan Enver Yücel “Ulusal çapta eğitim artık yeterli değil. Ulusal zihniyet artık yetmiyor. O zaman bütün dünya ülkeleri buluşmalıdır” dedi.
Bu yıl 32’incisi gerçekleşen ATC Konferansı, Türk-Amerikan İş Konseyi (TAİK), Dış Ekonomik İlişkiler Konseyi (DEİK) ve Türkiye’nin Amerikalı Dostları (AFOT) işbirliğiyle yapıldı.
Her yıl bankacılık ve finans, savunma ve güvenlik gibi konuların Türk Amerikan ilişkileri çerçevesinde ele alındığı konferansta bu yıl ilk kez eğitim üzerine de bir oturum gerçekleştirildi. Cambridge Institute Program Geliştirme Bölümü Başkanı Carolyn Aker, Kültür Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Bahar Akıngüç Günver, Doğan Media International Başkanı Nuri Çolakoğlu, Cisco Systems, Avrupa, Orta Doğu, Afrika ve Rusya Başkanı Andrew Levive Bahçeşehir Üniversitesi Kurucusu ve Başkanı Enver Yücel’in katıldığı “Eğitim Sektöründe Yatırım Potansiyeli ve Genişleme Fırsatları” başlıklı panelin moderatörlüğünü Amerikan Türk Konseyi Eğitim Komitesi Başkanı Dr. Burak Kuntay yaptı.
İLK KEZ RESMİ BİR EĞİTİM PANELİ
Dr. Burak Kuntay, açılış konuşmasında eğitimin iki ülke ilişkilerinde, özellikle finansal bir değer yaratmak bakımından da çok önemli hale geldiğini fark ettiklerini, bu nedenle bu yıl ilk kez resmi bir eğitim paneli düzenlediklerini belirtti.
Panelde ilk sırada söz alan Kültür Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Bahar Akıngüç Günver, Kültür Eğitim Kurumları’nın ve Türkiye’de eğitimin geçmişinden söz etti.1982 anayasasıyla birlikte özel okul kurmanın kolaylaştığına değinen Akıngüç Günver, 90larda ailelerden talep gelmesine rağmen maddi imkansızlıklar nedeniyle bu okulların öğrenci bulmakta zorlandığını, ama 1985 yılında 300 olan özel okul sayısının bugün 3149 olduğunu söyledi. “Bu rakam kulağa yüksek gelse de, özel okul oranı olan yüzde 3,2, gelişmiş ülkelerdeki yüzde 25’lik oranın oldukça altında” diye konuştu.Akıngüç Günver, bu oranın çok yakında teşviklerle yüzde 20’ye kadar yükseleceğini, böylece devlet eğitim kurumlarının üzerindeki yükün azaltılacağını belirtti.
Türkiye’deki eğitim sistemindeki kalite sorununa da değinen Bahar Akıngüç Günver, 2050 yılında Türkiye nüfusunun 99 milyona ulaşacağının tahmin edildiğini, bu tarihte çalışan nüfusun sayısının 65 milyon olacağını, bunun büyük fırsatlar yarattığını anlattı. Akıngüç Günver, “Bugünkü istatistiklere ve tahminlere bakıldığında, uluslararasına açılma, eğitimde yatırım fırsatları ve özel sektörün eğitimin her aşamasına katılması teşvik ediliyor. Türkiye küresel yatırımcılar için çok cazip bir alan görüntüsüne sahip. Ancak tüm avantajlara rağmen geçtiğimiz on yılda eğitim alanında yeterince doğrudan yabancı yatırım yapılmadı. Ekonomik ve siyasal istikrarın sağlanması ve sektörün önündeki engellerin kaldırılmasıyla, küresel ve yerel bilginin bir araya gelmesi bu durumun değişmesini sağlayabilir,” diye konuştu.
Cambridge Institute Program Geliştirme Bölümü BaşkanıCarolyn Aker, Amerika’da 200 yüksekokulla birlikte çalışan Cambridge Institute adlı danışmanlık şirketinin faaliyetlerini ve uluslararası okullarla kurdukları sürdürülebilir işbirlikleri modellerinden söz ettikten sonra, eğitimin iki ülkenin de başarısı için hayati önem taşıdığını belirtti ve bugüne kadar kullanılan eğitim modellerinin küreselleşen ekonomide bireyin rekabet etme gücü bakımından yeterli olmadığında değindi.
Doğan Media International Başkanı Nuri Çolakoğlu konuşmasında, doğum oranlarının düştüğünü, yeni teknolojilerle insan gücüne olan ihtiyacın giderek azaldığını anlattı. Çolakoğlu, bunun gelecekte çok fazla insan ve çok az işin olduğu bir dünyada yaşayacağımız anlamına geldiğini söylerken, iş hayatında çok rekabetçi bir çevre olacağının ve eğitimin öne çıkacağının altını çizdi.
ENVER YÜCEL: "ÜÇÜNCÜ NESİL ÜNİVERSİTE KAVRAMINI GELİŞTİRMEK GEREKLİ"
Bugün ABD’de 765 bin yabancı öğrenci olduğunu, bunların yalnızca 12 bininin Türkiye’den geldiğini söyleyen Çolakoğlu, Türkiye’de 2 bin Amerikalı öğrencinin okuduğunu belirtti. Çolakoğlu, bunun Türkiye’deki üniversitelerin potansiyellerini değerlendirmedikleri anlamına geldiğini ifade etti. Bugün üniversitelerin askeri rejim döneminden kalma YÖK yasası nedeniyle standart bir modelle işlediğini, araştırma enstitüleriyle, yalnızca MBA eğitimi veren eğitim kurumları arasında fark gözetilmediğini anlatan Çolakoğlu, yeni yasanın geçmesiyle, yabancı üniversitelerin önüne Türkiye’de yeni fırsatların çıkacağını ve bunun gelecek on yılın trendi olacağını öngörülerine ekledi.
Cisco Systems, Avrupa, Orta Doğu, Afrika ve Rusya BaşkanıAndrew Levi, eğitimde teknolojik yenilikler konusunu ele alırken, Cisco’dan önce İngiliz hükümetiyle çalıştığını söyledi ve bu bakımdan, ülkeler için eğitim politikalarında beş noktanın altını çizdi: geniş görüşlülük liderliği, küresel standartlara odaklanma, akılcı ve sonuç odaklı yasal düzenlemeler, özel sektör-devlet ortaklığı ve yenilik.
Son olarak söz alan Bahçeşehir Üniversitesi Kurucusu ve Başkanı Enver Yücel, “Dünya eğitimi konuşuyor, çünkü dünyanın üç büyük sorunu var: Yoksulluk, çevre ve etik ve birlikte yaşama kültürü. Bütün dünya buna çözüm arıyor ve bunun için nasıl bir eğitim sunmamız gerektiğini soruyor,” diye konuştu. “Ulusal çapta eğitim artık yeterli değil. Ulusal zihniyet artık yetmiyor. O zaman bütün dünya ülkeleri buluşmalıdır” diyerek dünya vatandaşlığı kavramını bütün ülkeler gündeme getirmesi gerektiğinden söz etti.
32 yıldır düzenlenen Amerikan Türk Konseyi Konferansı’nda eğitimin ilk kez konuşulduğuna, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Barack Obama’nın yakın zamanda yaptıkları görüşmelerin ardından gerçekleşen toplantılarda da Amerika ve Türkiye ilişkilerinde eğitimin öneminden söz edildiğine değinen Yücel şöyle konuştu: “Üç yıl önce aynı toplantıda iki ülke arasında eğitime katkılarımdan dolayı bir ödül almıştım. O gün söylediklerimi tekrar edeceğim: Biz Amerika’yla ilişkilerine çok önem veren bir ülkeyiz. Benim üniversitem ve eğitim kurumlarım da buna inanıyor. Ama 21. yüzyılda bu ilişkinin biraz değişsin, daha sürdürülebilir olsun istiyoruz. Bunun için de eğitime başvuracağız.”
Türkiye dünyada eğitim potansiyeli açısından çok önemli bir ülke haline geldiğini ama eğitimin kalitesinin de yükselmesi gerektiğini belirten Yücel, bunun için eğitimde rekabetin, özel sektörün öneminin ve devletin yalnızca kontrol eden taraf olarak kalması gerekliliğinin altını çizdi.
Enver Yücel, “Türkiye Cumhuriyeti devleti eğitime büyük yatırımlar yapıyor. Son on yıl içinde bütçenin büyük bölümü eğitime ayrıldı. Araştırma geliştirme faaliyetlerine çok kaynak ayrıldı. Bu anlamda üniversitelerimizin sayısı çoğalırken, eğitim kalitesini de artırmak istiyoruz,” diye konuştu.
Bahçeşehir Eğitim Kurumları’nın eğitimin her seviyesine hizmet verdiğini söyleyen Enver Yücel, “Ama yaptığım en önemli iş, küresel eğitim anlayışına hizmet etmemdir” dedi. Üçüncü nesil üniversite kavramını geliştirmemiz gerektiğini belirten Yücel Amerikan üniversitelerinin çok güçlü olduğunu, bizim de onların geçmişte yaptıkları hataları tekrarlamamaya çalışmamız gerektiğini söyledi.
Bahçeşehir Üniversitesi’nin yakın zamanda Washington D.C.’de bir kampüs açtığını hatırlatan Yücel, Siyaset Bilim, Uluslararası İlişkiler gibi bölümlerde okumak isteyenler için Washington CD’nin önemli bir merkez olduğunu, teknolojiyleilgili bölümler in de Silikon Vadisi’nde bulunmasının faydalı olacağını sözlerine ekledi.