Los Angeles Belediye Meclisi, bir zamanlar hızla gelişen petrol endüstrisi tarafından inşa edilen ve bunun çevresel sonuçları nedeniyle sakinlerinin onlarca yıldır mağdur olduğu bir şehirde tarihi bir adım atarak, geçtiğimiz haftalarda yaptığı bir oylamayla Los Angeles’taki tüm petrol sondaj çalışmalarını aşamalı olarak durdurdu ve yeni kuyuların açılmasını yasakladı.
Meclis, 12’ye karşı sıfır oyla, yeni petrol ve gaz çıkarılmasını derhal yasaklayan ve mevcut tüm petrol ve gaz çıkarma faaliyetlerinin 20 yıl içinde durdurulmasını gerektiren yeni bir yönetmeliği onayladı.
Söz konusu aşamalı olarak durdurmanın şehrin mali durumuna zarar vereceği ve Los Angeles’ı yabancı petrole daha bağımlı hale getireceği konusunda belediye yetkililerini uyaran petrol endüstrisi liderleri bu hamleye karşı çıktı.
Belediyenin planlama departmanına göre Los Angeles’ta 26 petrol ve gaz yatağı ile 5.000’den fazla petrol ve gaz kuyusu bulunuyor. Bu kuyulardan bazıları âtıl durumdayken diğerleri aktif durumda.
Belediyenin planlama departmanına göre birçok kuyu Wilmington ve liman bölgelerinde bulunuyor, bununla birlikte şehir merkezinde, Batı Los Angeles’ta, Güney Los Angeles’ta ve Kuzeybatı San Fernando Vadisi’nde faaliyet gösteren kuyular da mevcut.
Araştırmalar, petrol kuyularının benzen ve formaldehit gibi muhtemel kanserojen maddeler yaydığını ve kuyuların yakınlarında yaşamanın solunum sorunları ve erken doğumlar gibi sağlık sorunlarıyla ilişkilendirildiğini ortaya koymuş durumda.
Çevre adaleti aktivistleri, düşük gelirli beyaz olmayan toplulukların kuyulardan ve buna bağlı sağlık sorunlarından bilhassa etkilendiğini ileri sürüyor.
Yasaya öncülük eden bir sivil toplum kuruluşları birliği olan Mahalle Sondajına Karşı Birlik Ol, (STAND-L.A.) yaptığı bir açıklamada “Şu anda Güney Los Angeles ve Wilmington’daki kirlenmeye yol açan petrol kuyularının ve sondaj kulelerinin yakınlarında yaşamakta olan Siyah, Latin ve diğer beyaz olmayan topluluklar sonunda daha rahat nefes alacak” ifadelerini kullandı.
Grup, “Kentimiz ve bu belediye meclisi, en başta, mahallelerde petrol sondajına izin veren politikalara yön veren ve meclis üyeleri arasında böylesine vahim bir ırkçılık ve yolsuzluk örneğinin yaşanmasına ortam hazırlayan siyah karşıtlığını itiraf etmelidir” açıklamasında bulundu.
2018 tarihli bir belediye denetçi raporu, şehirdeki aktif ve âtıl kuyuların %77’sinin altı şirket tarafından işletildiğini gösteren eyalet verilerine değinmişti: Warren E&P, Freeport-McMoRan Oil & Gas LLC, Tidelands Oil Production, Southern California Gas, Pacific Coast Energy, ve Brea Canon Oil.
300’den fazla bağımsız ham petrol ve doğal gaz üreticisini temsil eden bir ticaret grubu olan Kaliforniya Bağımsız Petrol Birliği ise belediye yetkililerine gönderdiği mektupta, petrol ve gaz sondajI ile üretimi faaliyetlerinin “sağlığa zararlı etkileri” olduğu iddialarına itiraz etti.
Söz konusu birlik ayrıca şehirdeki petrol üretimine son verilmesinin Long Beach ve Los Angeles Limanları üzerinden gerçekleştirilen petrol ithalatının artmasına yol açacağını belirtti.
Birlik, “Güney Sahili Hava Kalitesi Yönetim Bölgesi, petrol tankerlerini Los Angeles Havzasındaki en büyük hava kirliliği kaynaklarından biri olarak tanımladı” dedi.
Öte yandan birlik, Capitol Matrix Consulting isimli bir danışmanlık şirketi tarafından Haziran 2020’de yapılan, petrol ve gaz endüstrisinin şehrin genel fonlarına yaklaşık 250 milyon dolar katkı sağladığını ortaya koyan bir çalışmaya da dikkat çekti.
Belediye İdare Memuru Ofisi ise 250 milyon dolarlık rakamla ilgili bir açıklama yapmadı.
Şehirde faaliyet gösteren petrol şirketlerinden biri olan Warren’ın başkanı ve CEO’su James Watt, yaptığı bir açıklamada şirketinin yeni belediye kurallarına karşı ” mevcut tüm hukuki imkanları ” kullanma niyetinde olduğunu belirtti.
Warren’ın faaliyetlerinin yol açtığı kirliliği “bir fast-food restoranınınkiyle eşdeğer” olarak nitelendiren Watt, “Faaliyetlerimiz kentsel petrol ve gaz faaliyetleri için bir model teşkil ediyor” şeklinde konuştu.
Kendisi ayrıca Warren’ın faaliyetlerini dizel yerine elektrik kullanmaya yönlendirdiğini ve şirketin bu faaliyetler için 400 milyon dolardan fazla yatırım yaptığını söyledi.
Meclis Başkanı Paul Krekorian, söz konusu yönetmeliği kent tarihi ve kentin petrolle olan ilişkisi açısından “”muazzam bir adım”” olarak nitelendirdi.
Krekorian, Belediye Binası’nın, 20. yüzyılın başlarında Los Angeles’ın kalkınmasına yardımcı olan ve daha sonra İkinci Dünya Savaşı’nın ardından gazilere iş imkânı sağlayan petrol endüstrisini kutlayan sanat eserleriyle süslendiğini belirtti.
Krekorian ayrıca, “Bu, bu meclisin yakın geçmişte çevresel adalete yönelik attığı en önemli adım olabilir” ifadelerini kullandı.
Belediye, Los Angeles’ta faaliyet gösteren petrol şirketlerinin kuyu ve sondaj sahalarındaki yatırımlarını ne zaman amorti edebileceklerini tespit etmek için çalışmalar yürütüyor. Eğer bu süre 20 yıldan daha kısa olursa, söz konusu şirketler faaliyetlerini daha erken durdurmak zorunda kalabilecek.
Belediye petrol idarecisi Erica Blyther, belediyenin mülkleri üzerinde iki sondaj sahası bulunduğunu söyledi: Cheviot Hills’teki Rancho Park ve Granada Hills’teki O’Melveny Park. Petrol şirketleri bu arazileri belediyeden kiralıyor.
Belediye ayrıca belediye arazileri üzerinde ya da yakınında bulunan kuyulardan da kâr payı elde etmekte.
Kaynak: Los Angeles Times
Bu haber, Ekin Kaçar tarafından çevrilmiştir.