Nisan 2021’de dokuz kadın İngiltere merkezli iklim aktivisti bir grup olan Yokoluş İsyanı (Extinction Rebellion) protestosunun bir parçası olarak çekiç ve keskiler kullanarak HSBC Genel Merkezi binasının pencerelerini kırmıştı.
Londra’daki HSBC bankası genel merkezinin pencerelerine 500.000 sterlin değerinde cezai yaptırım gerektiren hasar vermekle yargılanan dokuz iklim protestocusu, geçtiğimiz hafta jüri tarafından aklandı.
22 Nisan 2021’de, hepsi Yokoluş İsyanı grubu üyesi olan 9 kadın, çekiç ve keskiler kullanarak ve şarkı söyleyip slogan atarak, özel yapım cam pencereleri kırmıştı.
Kıyafetlerine “sözlerdense pencereler kırılsın” yazılı armalar asan eylemciler, bankanın camlarına da “Son beş yılda fosil yakıtlara 80 milyar sterlin harcanmıştır” yazılı afişler yapıştırmıştı.
23 yaşındaki Jessica Agar, 32 yaşındaki Blyth Brentnall, 71 yaşındaki Valerie Brown, 30 yaşındaki Eleanor Bujak, 40 yaşındaki Clare Farrell, 25 yaşındaki Miriam Instone, 47 yaşındaki Tracey Mallaghan, 65 yaşındaki Susan Reid ve 41 yaşındaki Samantha Smithson verdikleri hasarın cezai yaptırım gerektirdiğini reddetti. Üç hafta süren yargılamanın ardından geçtiğimiz hafta jüri tarafından temize çıkarıldılar.
Kararın ardından, Central Saint Martins Üniversitesi’nde sürdürülebilir moda alanında öğretim görevlisi olan Clare Farrell, “Bu, alışılmadık bir fikir birliğine sahne olan bir duruşmaydı; zamanımızın gerçeklikleri üzerinde herhangi bir tartışma yoktu ve tuhaf bir şekilde medeniyetin yıkılışı ve iklimsel çöküş yolunda ilerlediğimiz gerçeği de tartışma konusu değildi” dedi ve
“Adalet sisteminin, hepimizin ayvayı yediği konusunda hemfikir olduğu ama bunun nedeni, çözümü, kurbanları ya da failleri hakkında söyleyecek hiçbir şeyi olmadığı zamanlarda yaşamak trajik şekilde gerçekdışı. Devam etmeliyiz, edeceğiz” ifadelerini kullandı.
Savcı Sally Hobson davayı açarken, “22 Nisan 2021 tarihinde HSBC binasına çekiç ve keskilerle gittiklerini ve bu aletleri camları kırmak için kullandıklarını kabul ediyorlar; dolayısıyla hasardan sorumlular” dedi ve “Meydana gelen hasarın değeri 500.000 Sterlin civarındadır ve tekrar hasar meydana gelmemesini sağlamak amacıyla alınan ek güvenlik önlemleri nedeniyle daha fazla harcama yapılması zorunluluğu doğmuştur” açıklamasını yaptı.
Savcı Hobson ayrıca, “Sanıklar, hasara neden olduklarını kabul etmekle birlikte, eylemlerinin suç teşkil ettiğini reddetmektedir. Basitçe ifade etmek gerekirse, protesto esnasında hasara neden olunmuştur ve sanıklar yaptıklarının yasal olarak meşru olduğunu savunmaktadır” dedi ve “Zarar vermelerinin ardındaki amaç ne olursa olsun, bunu yapmaları için hiçbir yasal mazeret olmadığını ifade ediyoruz. Bu, yasal bir protestonun ötesinde hukuka aykırı bir davranıştı” ifadelerini kullandı.
Preston’dan emekli bir topluluk çalışanı olan Reid, beraat kararının ardından şunları söyledi: “Unicef’in tahminlerine göre her gün 20,000’den fazla çocuk yerinden ediliyor ve bunun başlıca nedeni iklim değişikliğidir. Bu, üç haftalık duruşmamızın her gününde 20.000’den fazla çocuğun etraflarındaki eşyaları toplayıp bulunduğu yeri terk etmek zorunda kaldığı ve bu çocukların hiçbirinin günün sonunda evlerine gidemeyeceği anlamına geliyor.
Reid ayrıca, “Hayatımı çevremdeki insanlarla ilgilenerek geçirdim ve HSBC hayal bile edilemeyecek zararlara yol açtığını bildiğimiz bu bariz konu için para akıtırken buna seyirci kalmayı reddettim. Jürinin bugün verdiği karar, halkın 2023 yılında fosil yakıtlara yatırım yapmanın yıkıcı şiddetine rıza göstermeyeceğini ortaya koyuyor” açıklamasında bulundu.
Kaynak: The Guardian
Bu haber, Seren Anaçoğlu tarafından çevrilmiştir.