Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi, BETAM, Seyfettin Gürsel ve Ayşenur Acar tarafından hazırlanan “Türkiye’de ve Bölgelerde Gelir Eşitsizliği: 2005-2010” başlıklı Araştırma Notu’nu yayınlamıştır.
Yönetici Özeti
Gelir eşitsizliği Türkiye’de en çok tartışılan ama üzerinde görüş birliğinin sağlanamadığı konuların başında gelmektedir. Bunun bir nedeni TÜİK verilerinin uzun dönemi yeterince kapsamaması ve kimi başka istatistiksel yetersizlikleridir. Ama sanırız daha önemli bir nedeni de gelir eşitsizliğini ölçme zorluklarıdır. Gelir eşitsizliğinin farklı ölçütleri söz konusudur ve her bir ölçüt gelir eşitsizliğinin farklı bir boyutuna ışık tutar. Bu bakımdan ölçütlerin eşitsizliğin daha çok hangi boyutunu aydınlattığı önemlidir. Çünkü belirli bir ekonomide belirli bir dönemde ölçütlerden biri gelir eşitsizliğinin arttığını gösterirken bir diğeri azaldığını söyleyebilir. Bu özelliklerin Türkiye için de fazlasıyla geçerli olduğu aşağıda görülecektir.
Bu araştırma notunda gelir eşitsizliğinin 2005-2010 döneminde nasıl bir seyir izlediğini 2006 yılından itibaren yayınlanmaya başlayan Gelir Dağılımı ve Yaşam Koşulları Anketi’nin verilerini kullanarak irdeliyoruz. Türkiye’de gelir eşitsizliği üzerine yapılan araştırmaların dayandığı Hane Halkı Bütçe Anketi’ne kıyasla Gelir ve Yaşam Koşulları Anketi tüm Avrupa Birliği’nde uygulanan daha kapsamlı bir ankettir. Bu bakımdan verileri bölge içi eşitsizlikleri de analiz etmeye uygundur. Bildiğimiz kadarıyla bölge düzeyinde gelir eşitsizliği ilk kez bu araştırmada konu edilmektedir.
Gini Katsayısı ve Göreli Yoksulluk Oranı ölçütleri kullanılarak incelenen dönemin bütününe bakıldığında gelir eşitsizliğinin her iki ölçüt itibariyle 2010’da 2005’e kıyasla dikkate değer ölçüde azalmış olduğunu, ancak bu azalışın zaman içinde yeknesak olmadığını görüyoruz. Gerek ülke gerek bölgeler düzeyinde gelir eşitsizliğinde 2005-2007 döneminde belirgin bir düşüş gerçekleşirken, kriz dönemi olarak tanımladığımız 2007’den 2008’e eşitsizlikte sınırlı bir artış gözlemleniyor. Ancak bu artış bölgelerin çoğunda gözlemlenirken, bir bölümünde aksine eşitsizliğin azaldığı bir bölümünde ise kullandığımız iki ölçütten biri artarken diğerinin azaldığı, diğer ifadeyle eşitsizliğin yönünün belirsiz olduğu görülüyor. 2008-2010 dönemini kapsayan canlanma döneminde ise, gelir eşitsizliğinin yönü gerek ülke gerek bölgeler düzeyinde büyük ölçüde belirsiz çıkıyor. Ülke genelinde Gini katsayısında çok sınırlı bir artış görülürken Göreli Yoksulluk Oranı’nda nispeten belirgin bir düşüş söz konusu. Bölgeler düzeyinde ise gelir eşitsizliğinin çok farklı yönlerde hareket ettiği ortaya çıkıyor.
Araştırma notunun tamamına aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz.
http://betam.bahcesehir.edu.