Bahçeşehir Üniversitesi Hükümet Liderlik Okulu tarafından düzenlenen Yerel Yönetimler Akademisi 3 sertifika programının 1. haftası 15 Eylül 2012, Cumartesi günü Bahçeşehir Üniversitesi Beşiktaş kampüsünde gerçekleşti.
Bahçeşehir Üniversitesi UYGAR Direktörü Prof. Dr. Mustafa Ilıcalı, Demokratik Sol Parti Genel Başkanı, T.C. Devlet Eski Bakanı Dr. Masum Türker, Bingöl Belediye Eski Başkanı Selahattin Aydar, Antalya Büyükşehir Başkanı Mustafa Akaydın’ın katıldığı programda Yerel yönetimler ve demokrasi, yerel yönetimlerin ekonomik ve sosyal etkiler, belediyelerde liderlik, yerel yönetişim Antalya deneyimi gibi birçok konuya temas edildi.
Prof. Dr. Mustafa Ilıcalı akıllı şehir sıralamasında İstanbul’un 68. sırada olduğunu belirterek sözlerine başladı. Bilgi olmadan bir şey üretilemeyeceği bu yüzden bilgimizi arttırmanın ve kullanım alanını genişletmenin önemine vurgu yaptı. Türkiye’nin 2023 hedefinin merkezi idarede dünyada ilk 10 ekonomi arasına girmek olduğuna işaret etti. Konuşmasında ayrıca belediyelerin yapısı ile alakalı şu önemli tespitlerde bulundu: “Belediye başkanını meclis onaylamıyorsa popülist politikayla başkanı zayıflatır. Meclis üyeleriyle belediye başkanının aynı partiden olması yönetimi kolaylaştırır.”
Dr. Masum Türker siyasetin seyis kelimesinden geldiğini; siyasetin bir güç oluşturma organizasyonu olduğunu söyledi. Türkiye’de politikanın idamla açıklandığını belirtti. Yerel yönetimler ile ilgili ise şu tespitlerde bulundu. “Yerel yönetimler devlet yönetiminin ayrılmaz bir parçası ve sosyal adaleti sağlama aracıdır. İki kural unutulmamalı: Paydaşlık ve Sosyal Sorumluluk. Paydaşlık; yapacağınız her şeyi tarafları ikna ederek kabul etmektir. Sosyal Sorumluluk; hak dağıtımında dürüstlüğü sağlamaktır. Siyasette kadının rolü daha fazla olmalıdır Bu ülkede belediye başkanlarının yarısı kadın olursa Türkiye kurtulur, kadın anaçtır, empati yapar.”
Selahattin Aydar ise Yerel Yönetimler ve Liderlik ilişkisinden yola çıkarak şu sözlere yer verdi. “Liderlik mevcut olan toplumu harekete geçirmektir. Toplumları arkasından sürükleyene lider denir. Onların yenilik ve gelişme ile ufkunu açan, aklen fikren ve ruhen geliştirendir lider. Yeniliklere açık olandır. Eğer basmakalıplara takılıp kalır, aşamazsa toplum onu yerer, başkanlığı kazanamaz. O zaman toplum gelişmez. Lider, sürekli kendini yenileyen, sorunlara pratik çözümler getiren, teknoloji ve araçları kullanandır. Liderlik, pozitif motive etmektir; cesaretlendirmektir. Millet için kendini feda etmek bir motivedir. Şahıs ve toplumuna göre motive etmek lazımdır. ‘Erkenden orada olmak’tır. Söz ve fiilen örnek olmaktır. “
Prof. Dr. Mustafa Akaydın ise Yerel yönetişimin, klasik metot dışında klasiğe hakim olma ve kısmen moda bir terim olduğunu belirtti. Kent içi yönetişimin üç vektörlü tarihsel, doğal, beşeri (insan ve değerleri) bir yönetim tarzı olduğunu açıkladı. Esnaf, kent sivil toplum, mahalle demokrasisi, iletişimin önemine vurgu yaptığı konuşmasında şu tespitlerde de bulundu: “Genel ve yerel yönetim seçimi devletin bıraktığı sistem olmamalı. Karar halkla alınır. Sivil toplum örgütleriyle iletişim önemli, en az sorun yaşayan benim. Sivil toplumla çok ilgilendiğim halde sorunlar yaşıyorum.”