Pandeminin de etkisiyle tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de teknolojik aletlerin kullanımı artarken, Türkiye İstatistik Kurumu (TUİK) 2020 yılında 16-74 yaş aralığında internet kullanımının yüzde 79 olduğunu açıklamıştı. Yine araştırmaya göre, 2019 yılında evden internet erişim yüzde 88 iken bu oran 2020 yılında yüzde 90’lara çıktı. Konuyla ilgili 2020 yılında Brandon McDainiel ve ekibinin yapmış olduğu araştırmanın sonuçlarını değerlendiren Bahçeşehir Üniversitesi Çocuk ve Gençlik Hizmetleri Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Seda Gökçe Turan, “Çiftler veya eşler bir aradayken yüzde 69 oranında teknolojik araç (e-mail, telefon, bilgisayar vb) kullandıklarını söylüyor ve bunun da iletişimini olumsuz yönde etkilediğini görüyoruz. Evden çalışmanın artmasıyla beraber, evde teknoloji kullanımının arttığını da görüyoruz. Dijital yorgunluk kişinin farkında olmadan arkadaşlarıyla ve sosyal çevresiyle iletişimi olumsuz yönde etkileyecektir” dedi.
“E-mailler ve uzayan toplantılar evliliği olumsuz etkileyebilir”
Teknolojik araçların yorucu bir etkisinin olmasının yanı sıra kişiyi rahatlatan, eğlendiren veya boş vakitlerini değerlendirmesine faydalı olacak yönleri de olduğunu ifade eden Dr. Öğr. Üyesi Seda Gökçe Turan, “Çiftler bazen tek başlarına dijital ortamlarda vakit geçirdiklerinde, online oyunlar oynadıklarında ya da meditasyon, yoga yaptıklarında veya en basitinden yurtdışından bir arkadaşlarıyla görüntülü konuştuklarında gerçekten daha iyi ve dinlenmiş hissedebilirler. Tek başlarına, kendilerine ayırdıkları bu vakit gerçekten onların ilişkilerine de daha fazla ve kaliteli bir enerji harcamalarına sebep olabilir. Fakat, özellikle Pandemi döneminde evden çalışma ile birlikte bu uzun süreli teknolojik araç kullanımı, belirsizlikler dolayısıyla kişilerin bilgisayar ve cep telefonuna bağımlı hale gelmesi, düzensiz saatlerde gelen e-mailler ve uzayan toplantılar, evlilikteki iletişim kalitesini etkileyecektir. Bekar bireyler tarafından bakacak olursak da durum çok da farklı değildir. Dijital yorgunluk kişinin farkında olmadan arkadaşlarıyla ve sosyal çevresiyle iletişimi olumsuz yönde etkileyecektir. Tek başına dijital ortamlarda vakit geçirip eğlenmek ile sürekli e-mail veya telefon beklemenin kişinin üzerindeki etkisi aynı değildir. Teknolojiyi hayatımızdan çıkarmak gibi bir gayemiz hiçbir zaman olmamalı” dedi.
“Sürekli gündemi takip etmek iletişimi olumsuz etkiliyor”
Teknoloji kullanımının artmasının aile içi iletişim üzerinde hem olumlu hem de olumsuz etkileri olabileceğini belirten Turan, şunları söyledi; “İletişimin teknolojik araçların yoğun kullanımı ile sekteye uğramasını ifade eden ‘teknoference” tabiri burada karşımıza çıkıyor. Yoğun bir teknoloji kullanımı ki buradan sadece sosyal medya veya telefon kullanımı anlamamamız gerek. Çevrimiçi oyunlar, sürekli gelen iş mailleri, günlük haberleri patolojik olarak ve sürekli takip etmek, gündemi sürekli kaçıracağım korkusu ile sürekli internet kullanmak, haber sitelerini takip etmek, sağlık haberleri ile alakalı sürekli tarama yapmak da aile içi iletişimi olumsuz etkileyen faktörler. Sohbet etmek, birbiri ile ilgilenmek yerine sürekli teknolojik araç kullanımı şüphesiz ki iletişimi azaltacak ya da olmuşuz etkileyecektir. Bunun yanı sıra ailenin bir araya gelip film izlemesi ve seçmesi, sosyal medya hesaplarından aile resimlerine bakılması da aksine aile içi paylaşımı arttıracak, pekiştirecek olaylar. Teknoloji çağında yaşadığımızı unutmamak gerekli. İletişimi destekleyecek veya arttıracak şekilde teknolojik araçların hayatımıza entegrasyonu çok önemli. Eğer ki iletişimi azaltıyor diye teknolojik araç kullanımını hayatımızdan çıkarırsak bu da aynı şekilde ailenin ne kadar kaliteli vakit geçirdiğini sorgulamamıza neden olabilir.”
“Evden çalışmanın sürekli hale getirilmesi sorun olabilir”
Kısa süreli ve ani olan durumlarda evden çalışma etkisi ile teknoloji araçlarının çok yoğun kullanımının etkisinden bahseden Dr. Öğr. Üyesi Seda Gökçe Turan, “Bu durumun sürekli olması, teknoloji bağımlılığı, evden çalışma modellerinin çalışanlar hazır olmadan sürekli hale getirilmesi evli veya bekar bireyler için sorun olacaktır. Bu sebeple, bilinçli teknoloji kullanımı, teknolojinin olumlu olduğu kadar olumsuz yönlerinin de anlatıldığı hizmet içi eğitimler etkili olacaktır. Aile içi iletişim tek başına teknolojik araç kullanımından etkilenecek kadar “tek boyutlu” bir kavram değil. Bu sebeple eğer aile içinde iletişim problemleri arttıysa bunu sadece teknolojiye mal etmemeliyiz. Technoference yani teknolojik araçların kullanımına bağlı olarak iletişimin sekteye uğraması artık çok sık rastlanan bir durum. Bu sebeple özellikle yeni evli çiftlerin ilişkilerinin kalitesini korumak veya arttırmak için technoference hakkında bilgi sahibi ve farkındalıklı olması çok önemli”