Deniz Sınırlarında Yunan-Mısır Paktı
Ama Türkiye orada değil.
Mısır ve Yunanistan Libya ve Türkiye’ye karşı gelen bir deniz anlaşmasına imza atıyorlar. Beklenmedik bu yeni Anlaşma ,Tripoli ve Ankara arasında parafe edilen henüz bir senesi dolmamış Mutabakat Zaptının iptal edilmesi niyetini deklare ediyor ve çöpe atılması anlamına geliyor. Kasım 2019 tarihinde altı çizilen mutabakatın kapsadığı alanların büyük bir kısmı ile karşı karşıya gelerek örtüşüyor. Böylece Doğu Akdeniz kısaca , stratejik olarak bölgenin öncelikli potansiyelini keşfetmiş ve onu sınırlarına dahil etmek isteyen güçler arasında oynanan bir tiyatro oyunu haline geliyor.
Mısır ve Yunanistan Dışişleri Bakanları Sameh Shoukry ve Nikos Dendias, iki ülke arasında deniz sınırlarını çizen ve özel bir ekonomik bölge yaratan stratejik bir anlaşmaya Kahire’de imza attılar. Bakanlar insiyatifin (girişimin) Türkiye karşıtı anlayışının altını çizdi. Aynı saatlerde Beyrut’ta, Macron ile Paris’in de rol aldığı Ankara karşıtı cephe bir darbe daha indirmek istedi. Shoukry bölgedeki gaz ve petrole atıfta bulunarak “ bölgede bulunan kaynaklardan kazanç elde etmeye imkan tanıyan” müzakereyi açıkladı. Yunan meslektaşı Dendias’ta bu anlaşmanın Tripoli ve Ankara arasında imzalanan müzakereye tamamıyle ters ve karşı olduğunu ekledi. Dendias’a göre iki ülke arasındakli bu Pakt tüm zorlukları iki ülkenin omuz omuza karşılamasına imkan tanıyacak.
Türkiye’nin ani ve sert cevabı: Dışişleri Bakanlığının bu notası ile: "Yunanistan ve Mısır arasında hiç bir deniz sınırı yoktur. Bu Libya’nın haklarını ihlal eden bir mutabakattır. Türkiye açıklanan ve imzalanan bu anlaşmayı yasal olarak (yasal değeri olarak) hiçbirşekilde tanımamaktadır. Türkiye bu bölgede hiçbir faaliyetin olmasına izin vermeyecektir” şeklinde olmuştur.
27 Kasım 2019 tarihinde Erdoğan ve Libya Serrajeva yönetimleri (hükümetleri) arasında imzalanan Mutabakat Doğu Akdeniz için bir dönüm noktası olmuştu.
Rus paralı askerlerince desteklenen ve Tripoli ve tripolileri Cirinaica’ya doğru iten General Khalifa Haftar karşıtlarını Libya topraklarından atabilmesi için Ankara’nın silahlı güçlerine yeşil ışık yakmıştı. Türk gemilerine tahsis edilen serbest bölgede Libya sahillerine askerlerini sokan ve kontrolü ne Fransızlara ne de Amerikalılara bırakmayarak ambargoyu delmek gibi çeşitli suçlamalara maruz kalan Türkiye için, Kuzey Kıbrıs Türkiye Cumhuriyeti'nin deniz hudutları içinde değil ama Güney’de uluslararası arenada tanınabilirliği tek olan Rum Kıbrıs tarafında yoğun sondaj sezonu başlamak üzere. Mevcut bu tasarım (düzen , durum ) Erdoğan’ın denizleri keşfedebilme gücünü artırdı ve ona bırakmanın zor olacağı kıskanılacak bir stratejik konum sağladı. İşte tam bu sebeple Yunanistan ve Mısır, Fransa ve Rusya ile birlikte harekete geçtiler. Şimdi sadece haritaya bakarak bir zamanlar "Mare Nostrum" (Bizim Denizimiz) olarak adlandırılan bölgede çok tehlikeli bir çapraz karşılaşma olacağını görüyoruz.