Bahçeşehir Üniversitesi Tıp Fakültesi, Halk Sağlığı Anabilim Dalı Dr.Öğr. Üyesi Melike Yavuz, COVİD19’a ilişkin sıkça sorulan soruları sizler için yanıtladı:
Sorular
1.Pandemi (Küresel Salgın) ne demektir?
Pandemi küresel salgın anlamına gelir ve Dünya Sağlık Örgütü tarafından ilan edilen bir durum saptamasıdır. Pandemi sadece mikroorganizmaların neden olduğu salgın hastalıklar için kullanılan bir terimdir. Pandemi ilanı için 3 koşul gerekir.
I. Nüfusun daha önce maruz kalmadığı bir hastalığın ortaya çıkışı
II. Hastalığa sebep olan etmenin insanlara bulaşması ve tehlikeli bir hastalığa yol açması
III. Hastalık etmeninin insanlar arasında kolayca ve devamlı olarak yayılması
2.COVID 19 nedir?
COVID-19, SARS CoV2 olarak adlandırılan virüsün neden olduğu bir infeksiyon hastalığıdır.Hastalık ilk olarak Çin’in Vuhan şehrinde Aralık ayının sonlarında ateş, öksürük, nefes darlığı şeklindesolunum yolu belirtileri gelişen bir grup hastada tanımlanmıştır.
Coronavirüsler, hayvanlarda veya insanlarda hastalığa neden olabilecek büyük bir virüs ailesidir. İnsanlarda, birkaç koronavirüsün soğuk algınlığından Orta Doğu Solunum Sendromu (MERS) ve Şiddetli Akut Solunum Sendromu (SARS) gibi daha şiddetli hastalıklara kadar solunum yolu enfeksiyonlarına neden olduğu bilinmektedir. COVID-19 Koronavirüs hastalığına neden olan diğer koronavirüslerden farklı yeni bir virüstür.
3.Virüs dış ortamda ne kadar süre ile kalmaktadır?
Koranavirüs grubundaki virüslerin, genel olarak dış ortama çok dayanıklı olmayan virüsler olduğu bilinmektedir. Ancak, damlacık yoluyla dışarıya yayıldığında yapıştığı malzemenin türüne, özelliğine, ortamın nem ve sıcaklığına göre canlı kalma süresi değişmektedir. ABD Hastalık Kontrol Merkezi(CDC) ise bu virüsün yayıldığı malzemenin üstünde kalma süresinin malzemenin cinsine göre birkaç saatten birkaç güne kadar değişebileceğini belirtmektedir. Son yapılan bazı araştırmalar virüsün plastik yüzeylerde 5 gün, cam üzerinde 4 gün, çelik yüzeylerde 48 saat, alüminyum yüzeylerde 2-8 saat, kağıt üzerinde 4-5 gün, ahşap zeminlerde 4 gün, plastik eldivenlerin üzerinde ise 8 saat canlılığını koruduğunu göstermektedir. Bu nedenle dezenfeksiyon işleminin dezenfekte edilecek yüzeyin yapısına göre sıklığının belirlenmesi gerekmektedir. Ayrıca dış ortamlarda 2 saatten beş güne kadar kalabilme olasılığı düşünüldüğünde el temizliğine ne kadar önem vermemiz gerektiği ortaya çıkmaktadır.
4.Koronavirüs infeksiyonu kişiye nasıl bulaşır?
Hasta bireylerin öksürmeleri, aksırmaları ile ortama saçılan damlacıkların solunması ile bulaşır. Hastaların solunum parçacıkları ile kirlenmiş yüzeylere dokunulduktan sonra ellerin yıkanmadan yüz, göz, burun veya ağıza götürülmesi ile de virüs alınabilir. Kirli ellerle göz, burun veya ağza temas etmek risklidir. Bu nedenle el sıkmak, tokalaşmak, sarılmak gibi yakın temas oluşturabilecek davranışlardan kaçınılmalıdır.
5.Hangi hastalıkları taşıyanlar bu hastalık için riskli gruptur?
Hastalığı ağır geçirdiği bilinen gruplar; 60 yaş üstü olanlar, kalp hastalığı, hipertansiyon, diyabet (şeker), kronik solunum yolu hastalığı gibi ciddi kronik tıbbi rahatsızlıkları olan insanlar, kanser hastalığı olan ya da bu nedenle kemoterapi alanlar, romatolojik hastalığı nedeniyle bağışıklığı baskılayıcı ilaç kullananlarındır. Ayrıca hiçbir hastalığı olmasa da sağlık çalışanları hastalığı geçirme konusunda risk grubundadır.
6.Açık alanlarda (sokakta gibi) ya da kamusal alanlarda infeksiyondan korunmak için neler yapılması gerekir?
Kamusal alanlar (bankalar, toplu taşıma araçları, resmi daireler, AVM'ler) çok fazla kişinin temas edebileceği alanlar olması nedeniyle infeksiyonların bulaşmasında risk taşmaktadır.
Bu alanlarda eller görünür derecede kirli değilse, alkol bazlı el dezenfektanı ile sık sık el hijyeni sağlanmalı veya eller kirli ise sabun ve su ile sık sık el hijyeni yapılması gerekir. Ellerin 20 saniye boyunca su ve normal sabunla ovarak yıkanması yeterli hijyeni sağlayacaktır. Eller yıkama sonrasında mümkünse kâğıt havlu ile kurulanmalıdır.
Bunun dışında,
Kirli ellerle ağız, burun ve gözlere dokunulmamalıdır.
Öksürme, hapşırma sırasında ağız ve burun tek kullanımlık mendille kapatılmalı, mendil yoksa dirseğin iç kısmı kullanılmalıdır. Kullanılan mendil hemen çöpe atılmalıdır.
Olabildiğince kalabalık ortamlardan uzak durulmalıdır. Kalabalık ortamlara girilmesi gerekiyorsa, kişilerle aradaki mesafenin en az 1 metre olmasına dikkat edilmelidir.
a.Maske takmak koronavirüs infeksiyonundan korur mu?
Açık alanlarda hasta olmayanların maske takması gerekmez. Hastalığı ağır geçirme riski olan kişiler kalabalık bir ortama zorunlu olarak gireceklerse bu süre içinde maske kullanabilirler. Maskeler tek kullanımlıktır ve bir kez kullanılan maske mutlaka atılmalıdır. Maskeyi attıktan sonra da el hijyeni mutlaka yapılmalıdır.
Öksürük, nefes darlığı gibi solunum semptomları olanlar maske takıp en yakın sağlık kuruluşuna başvurmalıdır.
b.Dışarıda bulunduktan sonra eve girerken nelere dikkat etmem gerekir? Kıyafetlerden bulaşmayı önlemek için ne yapılması gerekir?
Dış ortamlardan kıyafetlerimizle getirebileceğimiz infeksiyon yükünü azaltmak için ayakkabılar mutlaka ev dışında çıkarılmalı ve bırakılmalıdır. Eve girildiğinde evdekilerle temas etmeden kıyafetler çıkarılmalı ve ev kıyafetleri giyilmelidir. Ardından ellerin ve yüzün yıkanarak dezenfeksiyonu sağlanmalıdır. Kıyafetlerin temizlenmesi için 60 derecenin üzerinde normal deterjanla yıkanması gerekmektedir.
c.Ev içinde kapı kolları, armatürler, lavabolar gibi sık kullanılan yüzeylerin temizliğini nasıl sağlayabilirim? Ev içinde alabileceğim önlemler nelerdir?
İyi bir dezenfeksiyon doğru yapılan bir yüzey temizliği ile başlar. Yüzey temizliği için yüzeylerin sabunlu ya da deterjanlı bir bezle silinmesi yeterlidir. Ancak dezenfekte edilecek yüzey çok kirliyse ve çok kişinin temas ettiği; bulaş açısından riskli görülüyorsa, silme işleminden sonra %60-70 alkol içeren solüsyon ya da antiseptik mendillerle dezenfeksiyon yapılabilir. Bunun dışında ek diğer dezenfektanlara özel durumlar dışında gerek yoktur.
Zeminler, tuvalet, lavabo gibi özel dikkat isteyen alanlar her zaman yapıldığı gibi çamaşır suyunu sulandırılarak silinebilir. Genel temizlik için 100 ölçü suya 1 ölçü çamaşır suyu yeterli olur, yani 10 litre suya 100 cc çamaşır suyu eklenerek elde edilecek solüsyonla yerler silinebilir; tuvalet ve lavabolar temizlenebilir. Daha yoğun hazırlanacak solüsyonlar uygulayıcı açısından başta solunum sistemi olmak üzere sağlık sorunlarına yol açabilir.
d.Hastalık şüphesi olan kişilerin evde diğer bireylere hastalığı bulaştırmaması için nelere dikkat etmesi gerekir?
Hasta olan kişiler ziyaretçi kabul etmemelidir. Mümkünse hasta bireyler ayrı odada kalmalıdır. Hastalık şüphesi olan kişilerin odasına girilmemeli, girilmesi gerekiyorsa maske takarak girilmelidir. Odalar sık sık havalandırılmalıdır. Hasta bireyler evin ortak alanlarında maske takmalıdır. Mümkünse ayrı bir tuvalet ve banyo kullanmaları uygundur. Ayrı tuvalet ve banyo yok ise bu alanlarda mutlaka maske takılmalı, her kullanım sonrası bu alanlar temizlenmelidir. Sık sık eller su ve normal sabunla yıkanmalı veya el antiseptikleri ile ovalanmalıdır. Tabak, bardak, havlu gibi eşyalar ortak kullanılmamalıdır.
7.Hangi durumlarda ellerin yıkanması gerekir?
•Öksürük ve hapşırık sonrası,
•Burun temizliğinden sonra,
•Yemek hazırlamadan önce ve hazırladıktan sonra,
•Yemek yemeden önce,
•Çöplere ve bozulmuş gıdalara dokunduktan sonra,
•Tuvalete girerken ve çıkınca,
•Eller görünür şekilde kirlendiğinde,
•Canlı veya ölü hayvanlarla temas sonrasında,
•Toplu taşıma araçlarını kullandıktan sonra,
•Dışarıdan eve gelindiğinde eller en az 20 saniye boyunca yıkanmalıdır.
8.Ellerin yıkanmasında önerilen bir dezenfektan var mıdır?
El temizliğini sağlamada el yıkama kurallarına uyulduğu taktirde su ve normal sabun yeterlidir.
9.Kolonya ne kadar süreyle el hijyeni sağlar?
Kolonya kullanıldığı anda dezenfeksiyon sağlar. Ancak kalıcı değildir. Eğer kullanım sonrasında tekrar kirlilik oluşabilecek malzemelerle temas söz konusu olursa koruyuculuğu olmayacaktır.
10.Evcil hayvan besleyen kişiler bu infeksiyon için risk grubu olur mu?
Evcil hayvan besleyen kişilerin temas sonrası el hijyenine dikkat etmeleri hayvanlardan geçebilecek hastalıklardan korunmak için önemlidir.
11.Hangi durumlarda sağlık kuruluşuna başvurmalıyım?
Son 14 gün içerisinde yeni korona virüs hastalığı görülen ülkelerden birinden geldiyseniz ateş, öksürük ve solunum sıkıntısı belirtileriniz yoksa evden dışarı 14 gün süre ile çıkmayınız. Evden dışarı çıkmak zorunda kalırsanız mutlaka maske takınız ve mümkün olduğunca toplu taşıma araçlarını kullanmayınız.
Ateş, öksürük ve solunum sıkıntısı şikayetleriniz olduğu taktirde mutlaka maske takarak, mümkün olduğu kadar toplu taşıma araçlarını kullanmayarak en kısa sürede en yakın sağlık kuruluşuna başvurunuz.
Ateş önemli bir belirti olması nedeniyle her ailenin evinde bir ateş ölçer bulundurması uygun olacaktır.
Bunun dışında düşmeyen ateş, öksürük veya nefes darlığı gibi şikayetleriniz varsa maske takarak, en kısa sürede en yakın sağlık kuruluşuna başvurunuz.
Ayrıca Sağlık Bakanlığı Corona hastalığı Danışma hattı olan ALO 184’ü arayıp ne yapmanız gerektiği konusunda da bilgi edinebilirsiniz.
12.Bulunulan ortamda soğuk algınlığı belirtileri olan kişiler varsa ne gibi önlemler almalıyım?
Virüs, ağız, burun, göz gibi mukozalardan girer. Bu nedenle bu kişilerden en az bir metre uzakta durulması, el sıkmak, sarılmak gibi yakın temas oluşturacak davranışlardan kaçınılması enfeksiyonun size bulaşmasını önler.
13.Gıdaların (limon, portakal, sarımsak gibi) bu hastalıktan koruyucu etkisi var mıdır?
Gıdaların bu hastalıktan koruyucu etkisi yoktur. Ancak bağışıklık sistemimizi güçlendirmede yeterli ve dengeli beslenme, yeterli su tüketimi ve uyku düzenine dikkat edilmesi önemlidir.
14.Hastalıktan korunmak için kullanmam gereken bir ilaç ya da aşı var mıdır?
Şu anki bilgilerimiz ışığında bu hastalık için koruyucu olarak kullanılabilecek kanıtlanmış bir aşı ya da ilaç bulunmamaktadır. Bu konu ile ilgili çalışmalar devam etmektedir.
15.Kalp, şeker, hipertansiyon gibi kronik hastalığı olan bireylerin ilaçlarını kolay temiz edebilmesi için ne gibi düzenlemeler vardır?
Yaşlılar ve kalp, şeker, hipertansiyon gibi kronik hastalığı olan bireyler hastalığa yakalanma bakımından son derece riskli olmaları nedeniyle evden zorunlu hallerde çıkmamaları gerekir. Devamlı kullanılması gereken raporlu ilaçlar, sağlık kuruluşlarına gitmeden reçetesiz olarak eczanelerden alınabilmektedir. Hastalar ilaçlarını kullanmaya devam etmelidir.
Ayrıca genç bireylere de bu hastalığı daha ileri yaş gruplarına taşımamaları için büyük bir sorumluluk düşmektedir. Hastalığın yayılmasını önlemede özellikle gençlerin kalabalık ortamlara girmemeleri ve taşıyıcı olmamaları son derece kritiktir.
Cevabını almak istediğiniz sorularınızı [email protected] adresine bekliyoruz. Uzmanlarımız sizler için en kısa zamanda yanıtlayacak.