Bahçeşehir Üniversitesi Hükümet ve Liderlik Okulu tarafından düzenlenen Siyaset Okulu 8 programının 7.haftasında Show Tv Haber Dairesi Başkanı Ali Kırca, Bahçeşehir Üniversitesi Araştırma Yöntemleri Okulu Direktörü Yrd. Doç. Çağdaş Şirin, Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Mor Çatı Kadın Vakfı Sığınağı Kurucusu Canan Arın'ın katılımlarıyla; medya ve siyaset, verilerle siyasetsiz seçmen analizi, nöro liderlik ve yönetim, Türkiye'de kadın hakları ve kadına şiddet konusunda çözüm arayışları konuları tartışıldı.
Programdan Satırbaşları şu şekilde:
ALİ KIRCA:
Türkiye’nin demokrasi macerasına bakıldığında medyanın siyasete etkisi olduğu söylenir. Bu şehir efsanesidir. Nasıl siyaset demokrasi macerası bir yerden başlayıp gidiyorsa 50 yıl önceki medyayla bugünün medyası da aynı değildir. Kilometre taşlarına siyaset meydanının ile başlamak önemlidir. 19 yıldır kesintisiz olarak varlığını sürdüren bir programdır. İlk kilometre taşı olarak niteleyebileceğimiz durum siyaset meydanının ilk programıdır. . O dönemlerde Türkiye 27 Mart’da yapılacak olan seçimlere hazırlanmaktadır. O dönemlerde bulunan siyasi partileri bütün medya kuruluşları destekliyordu sadece bir kişiyi desteklemiyorlardı o da Recep Tayyip Erdoğan’dı. Sonunda medyanın desteğini alamayan hatta kösteğini alan Refah Partisi adayı Recep Tayyip Erdoğan seçimi kazandı ve görüldüğü üzere ‘medyaya rağmen’ kazanmış oldu. Türkiye’nin yaşadığı sürece bakıldığında istikrarlı bir siyasi düzen yoktur. Türkiye’de demokrasi macerası çok yeni bir olgu ve hala çocukluk hastalığı devam etmektedir. 1950 den bu yana geçen sürede askeri darbelerle de bu süreç zayıflamıştır ve Avrupa ülkeleri demokrasi yolunda asırlarını tamamlarken Türkiye daha yolun başındadır.
"PARTİLERE İDEOLOJİSİ İÇİN OY VEREN SEÇMENLERİN YÜZDESİ %25"
ÇAĞDAŞ ŞİRİN:
Türkiye, nüfusunun %50’si genç nüfus olan bir ülkedir. Bu bağlamda teknolojik gelişmeler de siyaseti etkiliyor. 3000 seçmenle yüz yüze görüşerek yaptığımız araştırmamızda, partilere ideolojisi için oy veren seçmenlerin yüzdesi %25 iken; lideri için bir partiye oy veren seçmenlerin yüzdesi %43 çıktı. Genç seçmenlerde oy verdikleri partileri değiştirme oranı, yaşlı seçmenlerin oy verdikleri partileri değiştirme oranından daha yüksek. Bu durum, diğer eğitim seviyeleriyle karşılaştırıldığında üniversite öğrencileri için de geçerli.
NEVZAT TARHAN:
Bir insanın Mantıksal zekâya sahip olduğunu idealist olması, hayal kurabilmesi, geleceği tahmin edebilmesi, kalıpların dışında düşünmesi, geleceği planlamasından anlayabiliriz. İyi insan olmak bu dünyada yasamak için ödediğimiz kiradır. Vicdani zekâ değerleri politikacılarda en az olan, aslında en çok olması gereken zekâ türüdür. Yaptıktan sonra düşünen siyasetçiler götürdükleri gemiyi karaya vurmaya mahkûmdurlar.
CANAN ARIN:
1980’lerde darbeyle birlikte iki kişinin bile bir araya gelip konuşmasının mümkün olmadığı bir dönemde kadınlar bir araya gelip ilk defa haklarını korumaya başlamışlardır. Feminist düşünce içinde de olan ayrımlar nedeniyle kadına yönelik şiddet ortak nokta olarak bulunmaktadır. Bu şiddeti yapanların genellikle okuma-yazma oranı düşük erkekler olduğuna dair bir önyargı vardır; ancak yükseköğretim mezunu insanların şiddet uyguladığı sonradan ortaya çıkarılmıştır. Özellikle kadınlar çevrelerinden izole edilmektedir, tanık bulmakta da büyük zorluklar çekmektedirler. Ekonomik bağımsızlığı olan ve maddi geliri yüksek olan kadınlar daha çok aldatılmakta ve dayak yemektedirler.