"Aile İçi Şiddet" Masaya Yatırılıyor
Bahçeşehir Üniversitesi ve İstanbul Barosu ortaklığıyla düzenlenen “Aile İçi Şiddetle Mücadele Sertifika Programı” başladı. Dört gün sür
Bahçeşehir Üniversitesi ve İstanbul Barosu ortaklığıyla düzenlenen “Aile İçi Şiddetle Mücadele Sertifika Programı” başladı. Dört gün sürecek programda yurt dışından da konusunda uzman konuşmacılar yer alıyor.
“Aile İçi Şiddetle Mücadele”, Bahçeşehir Üniversitesi’nde bütün yönleriyle ele alınmaya başlandı. Bu amaçla düzenlenen sertifika programının ilk gününde Bahçeşehir Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Nilüfer Narlı ve avukat Vildan Yirmibeşoğlu katılımcılara “Aile İçi Şiddete Neden Olan Etmenler” konusunda bilgilerini aktardılar.
Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ayşe Nuhoğlu, aile içi şiddetin hala bütün toplumların ortak sorunu olduğunu söyledi. Nuhoğlu "Üzerinde özellikle durulması gereken konu %92’lere ulaşan ve siyah rakamlar olarak adlandırılan şiddeti sineye çekmiş kadınlardır. Bu kadınlar sayıca azaltılmalı ve cesaretlendirilmeli” dedi.
'ASİMETRİK GÜÇ İLİŞKİSİ EN TEMEL SORUNLARDAN BİRİ'
Prof.Dr. Nilüfer Narlı da konuşmasında sosyolojik açıdan kadın ve erkek arasında asimetrik bir güç ilişkisi bulunduğunu, sosyal cinsiyet uçurumunun son derece büyük olduğunu ve kapanmadığını belirtti. Narlı, bu konuda Türkiye’nin en olumsuz tablo çizen 15 ülke arasında yer aldığını da sözlerine ekledi. İstihdama, eğitime katılan ve girişimci olan kadın sayısının kadının değerini belirlemede en önemli kriterler olduğunu söyleyen sosyolog, “Kadınlar için özel politikalara ve kadına karşı şiddeti analiz etme aşamasında erkek düşüncesine ihtiyacımız var” şeklinde konuştu.
Bu konuda görüşlerini bildiren avukat Vildan Yirmibeşoğlu da ataerkil toplum zihniyetinin ve erkek iktidarının yarattığı paradoksun değişmesi ve adalete erişim konusunda sorunlar yaşayan kadınların sıkıntılarının bir an önce giderilmesi gerektiğini söyledi.