Bahçeşehir Üniversitesi Hükümet ve Liderlik Okulu tarafından bu yıl sekizincisi düzenlenen Siyaset Okulu programının dördüncü haftasında; Anadolu Üniversitesi İktisat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sadık Rıdvan Karluk, T.C. İstanbul Milletvekili Umut Oran, Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Dr. Oktay Vural, T.C. İstanbul Milletvekili Metin Külünk ve İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Altan'ın katılımlarıyla Türkiye-AB İlişkileri, Dış Politikada Algılar ve Gerçekler, 21. Yüzyılda Milliyetçilik Algısı, Demokrasi ve Dış Ticaret, Demokratikleşme mi Otoriterleşme mi konularına yer verildi.
Programdan satırbaşları şu şekilde:
Prof. Dr. Sadık Rıdvan Karluk
"Türki Cumhuriyetlerle daha önce bir ödemeler sistemi aracılığıyla, banka kurularak ekonomik anlamda entegrasyon gerçekleştirilmeye çalışıldı ancak başarılı olmadı; dolayısıyla AB'ye buradan bir alternatif çıkarılamayacaktır. AB bir entegrasyon projesidir. Başka bölgelerde KEİ gibi işbirliği projeleri gerçekleştirildi ancak AB gibi bir entegrasyon süreci yaratılamayacaktır."
Umut Oran
"Algılar ve gerçeklerin örtüşmesi çok önemlidir. Amerikalılar algının gerçek olduğunu düşünür çünkü insanların algılara göre hareket ettiğine inanırlar. Algıları yaratan veriler ise değişebilir. Medya bu konuda bir kitle ikna silahıdır. Bu yüzden medya bağımsız olmalıdır; eğer medya etki altında kalırsa bütün kitleleri ikna edecek güce sahiptir."
Dr. Oktay Vural
"Milliyetçilik bir fikirdir, millet varsa milliyetçilik de vardır. Milliyetçilik bu doğrultudan bakıldığında millet fikrini yaşatmak ve bu çerçevede uluslararası nizamları kavramak, menfaatlere uygun çözümler geliştirmektedir. Etnisite bazında bir milliyetçiliği biz yorumlamıyoruz. Haz, menfaat, ortak kültür ve ortak çıkar olarak bir milliyetçilik tanımı yapmaktayız."
Metin Külünk
"Dünyadaki milli gelirin ilk 20 ve son 20 sırasına baktığınızda özgürlük ve demokrasiyle ihracat, ithalat ve dış ticaret ilişkisini göreceksiniz. İhracat ile bir ülkenin refahının gelişmesi arasında da büyük bir ilişki var. Ekonomi-ticaret ve demokrasi ilgisi doğru orantılıdır. İşleyen demokrasi ticareti arttırır. Ticaret de demokrasiyi pekiştirir. Türkiye ne zaman dünya ekonomik sisteminden az pay almışsa, o dönemde demokrasinin özgürlükler bağlamındaki yerine bakın."
Prof. Dr. Mehmet Altan
"Türkiye kendi içinde sosyolojik olarak normalleşiyor, askeri vesayet deşifre oluyor ama bu kadarla kalıyor. Birey öne yine çıkamıyor, siyaset yine demokratikleşemiyor, yöneten yine en başta yer alıyor, evet kat edilen yol olduğunu inkar edemeyiz lakin dünya ile karşılaştırdığımızda yine gerideyiz çünkü rejim dönüşemiyor. 12 Eylül Anayasası'nı ele geçirmek demokratikleşmek değildir ki bunun en büyük örneği Siyasi Partiler Yasası'dır. Siyaset; kitlelerin çağa taşınmasıdır ve bu yasa devam ettiği sürece bu mümkün değildir, mevcut siyasi yapının değişmesi gereklidir."