Bahçeşehir Üniversitesi İletişim Fakültesi Fotoğraf ve Video bölümü, "Türkiye'de Zaman İstanbul Fotoğraf Haftası" etkinliği adı altında fotoğrafın ustalarını ağırlıyor. Dünyanın önemli 25 fotoğrafçısının objektifinden yansıyan Türkiye görüntülerinin sergilendiği organizasyon dahilinde Bahçeşehir'de konu ile ilgili paneller düzenlendi.
Açılış konuşmasını Zaman gazetesi fotoğraf editörü Selahattin Sevi'nin yaptığı panelde daha sonra kürsüye mesleğinin en önemli ve dikkat çekici isimlerinden biri, Life ve Magnum dergilerinin dünyaca ünlü fotoğraf editörü John Godfrey Morris geldi. Morris, foto muhabirliğinin kişisel tarihini kendi yaşamından kesitlerle ve dönem fotoğrafları eşliğinde anlattı.
CAPA'DAN ÇOK ŞEY ÖĞRENDİMYüzyılın önemli fotoğrafçılarıyla çalışan Morris, özellikle Magnum Dergisi'nin kurucusu Robert Capa'nın fotoğrafçılık adına kendine çok şey kattığını söyledi. Onun mesleğine olan saygısından, bu konudaki becerisinden, özellikle de cesaretinden etkilendiğini belirten duayen "Erich Saloman, David Seymour, David Doglas Duncan ve Thomas McAvoy gibi isimler de fotoğrafçılık tarihine unutulmaz kareler armağan ettiler. Dönemlerini yaşattılar. Hepsini saygıyla anıyorum" dedi.
FOTOĞRAF ÇEKMEK, EDİTÖRLÜKTEN DAHA ZORKatılımcılara fotoğrafçılığın ve editörlüğün inceliklerine ilişkin açıklamalarda da bulunan Morris: "İyi fotoğrafı kötü fotoğraftan ayırmak önemlidir. Ama editörlüğün yine de fotoğrafçılıktan daha kolay olduğunu düşünüyorum" şeklinde konuştu. Fotoğrafta en önemli unsurun kompozisyon olduğunu belirten J.G.Morris "Güçlü ve zayıf fotoğrafı belirleyen yegane unsur kompozisyondur. Kompozisyona bakın, ana fikri belirleyin" önerisinde bulundu. Morris konuşmasını "Fotoğraf bir kanıt ama fotoğrafın neyi kanıtladığı önemli" diye sürdürdü.
GELECEĞE DAİR İYİMSER VE ÜMİTLİYİMJohn Morris digital fotoğrafın fotojurnalizmi nasıl etkilediği şeklinde yöneltilen bir soruyu yanıtlarken de "Digital fotoğrafçılık hızla gelişen teknolojiye paralel olarak gelişti. Tek handikap, fotoğraf çekmenin bir sanat olduğunun farkına varılmaması. Teknoloji hem iyi, hem kötü etkiledi bu sanatı. Olumsuz etkisi herkesin kendini fotoğrafçı sanması, dolayısıyla piyasada çok fazla kötü fotoğraf olması. Olumlu etkisine gelince: Teknoloji büyük kolaylık. Biz iki-üç gün beklerdik bir fotoğrafı veya filmi tabetmek için. 95 yaşındayım. Geleceğe iyi ve ümitli gözlerle bakıyorum" şeklinde konuştu.