“Globalleşen Dünyada Göç Dinamikleri ve Sorunları” Konulu panel, Aladdin Projesi Genel Direktörü Abe Radkin, Prof. Dr. İlber Ortaylı, T.C. Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Cihad Erginay ve alanında uzman, çok değerli katılımcıların eşliğinde Bahçeşehir Üniversitesi Güney Kampüsü’nde gerçekleşti.
UNESCO ve Avrupa Komisyonu tarafından desteklenen ‘Kültürlerarası Liderlik için Uluslararası Yaz Okulu’ programına Bahçeşehir Üniversitesi (BAU) ev sahipliği yapıyor. İki hafta sürecek olan Uluslararası Yaz Okulu’nun açılışı Tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı’nın katılımıyla gerçekleşti. Ortaylı, yaptığı konuşmada konu başlıklarının önemine değinerek, “Türkiye bugün 3,5 milyon Suriyeliye ev sahipliği yapıyor. Bu da bazen tepkiler yaratabiliyor ama aşağı yukarı bir göç sürecindeyiz ve bu geçici bir durum. Suriyeliler bazı illere yeni üretim teknikleri getirdiler” dedi.
Her yaz farklı bir ülkede gerçekleştirilen ‘Kültürlerarası Liderlik İçin Uluslararası Yaz Okulu’ Aladdin Projesi’nde bu yıl göç, yabancı düşmanlığı gibi sorunlar masaya yatırıldı.
BAU ev sahipliğinde gerçekleşen programa Tarihçi İlber Ortaylı’nın yanısıra, Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Cihat Erginay, BAU rektörü Prof. Dr. Şenay Yalçın, Aladdin Projesi'nin Başkanı Dr. Leah Pisar, Eski Fransa Başbakanı Michel Rocard’ın karısı Slyvie Rocard, Fransa Başkonsolosu Bertrand Buch Walter gibi isimler katıldı.
“GÖÇ ÇAĞDAŞ GÜZELLİĞİ VE ÇAĞDAŞ ZEKAYI YARATIR”
Tarihçi yazar Prof. Dr. İlber Ortaylı, program için davet aldığından çok mutlu olduğunu dile getirdi. Göçün insanlık tarihini ve çağdaş medeniyeti yaratan bir gerçek olduğunu söyleyen Ortaylı, “Göç, çağdaş güzelliği ve çağdaş zekayı yaratır. Tüm bilimsel gözlemler ve çalışmalar bunu çok iyi kanıtlar. Modern dünyanın çok küçük bir nüfusu göçmenlikten etkilenmemiştir. Diğer geri kalan tüm insanlık göçün ve sığınmacı akınlarının etkilerini yaşamıştır” dedi.
Ortaylı sözlerine şöyle devam etti:
“ORTADOĞU VE AKDENİZ ÜLKELERİ GÖÇÜN ÜRÜNÜDÜR”
“Gerçek ilerleme ırkların ve ulusların karışımıyla mümkündür. Tüm Ortadoğu ülkeleri ve Akdeniz ülkeleri göçün bir ürünüdür. Muhtemelen bugün Akdeniz ülkeleri özellikle de güney Akdeniz bölgeleri ekonomik olarak birazcık diğer bölgelere göre daha geri kalmıştır. Fakat modern göç şunu kanıtlıyor ki, bu insanlar ve bu göç, kendisini geliştirme ve ilerleme kaydetme yetkinliğine sahiptir. Yeni Dünyaya entegre olma yetkinlikleri vardır.
“SURİYELİLER BAZI İLLERE YENİ ÜRETİM TEKNİKLERİ GETİRDİLER”
Türkiye bugün 3.5 milyon Suriyeliye ev sahipliği yapıyor. Bu da bazen tepkiler yaratabiliyor ama aşağı yukarı bir göç sürecindeyiz ve bu geçici bir durum. Suriyeliler bazı illere yeni üretim teknikleri getirdiler. Örneğin; Hatay’da Türkiye deri ayakkabı üretiminin yüzde 35’i gerçekleştiriliyor. 2 binden fazla şirket Suriyeliler tarafından finanse ediliyor. Bu Suriyelilere istihdam yaratıyor ve kendi çalışanlarını istihdam ediyor. Türkiye’deki okullara giden Suriyeli okul öğrencileri ilerleme kaydettiler ve başka bir dilde iletişim kurabiliyorlar. Çünkü Suriye büyük ölçüde kültüründe bu gelişim kültürünü tuttu. Suriye’de en büyük sorun ise her zaman devletin ve askerin bilinçsizliğiydi. Düzgün işleyen bir devlet ve ordu olmadan neler olabileceğinin örneği Irak ve Suriye’dir.
“ARTIK YENİ DÜNYA DÜZENİ ÜZERİNE DÜŞÜNMELİYİZ”
20. yüzyıl, çocukları kale almıyor. İnsanlar göç edebilir, göç kaçınılmaz bir gerçektir. Dünyanın bir noktasından başka bir noktasına gidebilir. Bu bazen çok büyük bir göç dalgasıyla olabilir, bazen de gruplar halinde olur. Dünya kesinlikle bir havaalanına dönüşecek ve hepimiz bu havaalanına aitiz. Bunun istisnası yoktur. Artık yeni dünya düzeni üzerinde düşünmeliyiz. Öncelikle insanlar birbirine askeri duvarlar örmeyi unutmalıdır. Uluslararası bir polis gücü kurmalıyız. Bence bu gerçekten çocuk haklarının suistimal edilmesini ve yasa dışı çocuk kaçakçılığını engelleyebilecek tek çözümdür. Bugün böyle kurumlar olmasından dolayı çok mutluyum. Birbirimizi suçlamak yerine, artık birbirimizi nasıl anlayacağımızı konuşuyor, sorunları tartışıyoruz. Belki bu yöntem ile çözüme ulaşırız.”
“PROJEDEKİ ÖĞRENCİLER GELECEKTE DÜNYA LİDERLERİNE DÖNÜŞEBİLİRLER”
Bahçeşehir Üniversitesi Göç ve Kent Çalışmaları Merkezi (BAUMUS) Kurucu Direktörü Doç. Dr. Ulaş Sunata ise proje hakkında bilgi verdi. 60’tan fazla öğrencinin katıldığı yaz okulundaki öğrencilerin gelecekte dünyanın liderlerine dönüşeceklerini belirten Sunata, “Kabul ettiğimiz öğrenciler ileride dünyanın liderlerine dönüşecek öğrenciler ve çeşitli değerleri birlikte tartışarak yeni projeler üretsin istiyoruz. Bu süreçte birçok hocadan ders alan öğrenciler öğleden sonra projeler geliştirecekler. Buralardan beklentimiz ileriye dönük işbirlikleri ve birbirlerinin göç ve mülteci konusunda nasıl baktıklarını anlamaları ve kültürler arası iletişimin aslında burada başlamasıdır” dedi.