Bahçeşehir Üniversitesi AMERS (American Studies Center) tarafından düzenlenen yuvarlak masa toplantısında Arap Baharı ekseninde şekillenen yeni Türk dış politikası ve Türkiye'nin rolü konuşuldu.
Toplantıya Bahçeşehir Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mert Bilgin, Türk- Hindistan İş Konseyi Başkanı Cefi KAMHİ, Observer Research Foundation Üyesi ve Gazeteci Saeed NAQVI, Milliyet Gazetesi Köşe Yazarı Sami KOHEN, İstanbul Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İlter TURAN, DEİK Türk- Irak İş Konseyi Başkanı Ercüment Aksoy, Bahçeşehir Üniverstesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç Dr. Ebru Canan SOKULLU, Bahçeşehir Üniversitesi Öğr. Gör. Dr. Selçuk TUZCUOĞLU ve Bahçeşehir Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Sekreteri Muhsin BAYIK katıldı.
ARAP DÜNYASI BUNDAN SONRA ESKİSİ GİBİ OLMAYACAKToplantının açılışını Hindistan'ın önde gelen gazetecilerinden ve Observer Research Foundation araştırmacılarından biri olan Saeed NAQVI'yi tanıtarak Cefi KAMHİ yaptı. Saeed NAQVI kendi tecrübelerine dayanarak Irak, Suriye, Ürdün gibi ülkelerde neler olup bittiği hakkında yorumlarını paylaşarak söze başladı. Saeed NAQVI, Tunus ve Mısır gibi devrimi gerçekleştirmiş sayılan ülkelerin şu sıralar ciddi sarsıntılar geçirmekte olduğunu, Libya'da ayaklananların hala tüm ülkeye hakim olamadıklarını ifade etti. Bu ülkelerde eski rejimlerin yıkılmasından sonra demokrasiye geçişi sağlayacak geçici yönetimlerin kurulduğu, her ikisinde de yeni anayasa ve seçimler için bir yol haritası ve takvimin belirlendiği belirlendiği, ancak bu geçiş sürecinin diktatörlerin devrilmesi kadar hızlı bir şekilde gerçekleşmediği ifade edildi. Hem Mısır'da, hem de Tunus'ta dinsel ve mezhepsel çatışmaların yaşandığını belirten Saeed NAQVI, toplumsal gerginliklerden bahsetti. "Devrim" ya da "değişim", Arap Baharı nasıl tanımlanırsa tanımlansın, Arap Dünyası'nın bundan sonra eskisi gibi olmayacağını vurgulayan NAQVI, zor ve sancılı olsa da bu sürecin devam edeceğini öngördüğünü söyledi.
HER ÜLKE AYRI AYRI ELE ALINMALISami KOHEN de Arap Baharı'ndan beklentilerin büyük olduğunu, demokrasinin bir günde elde edilemeyeceğini, bunun bir geçiş süreci olduğunu ifade etti. Arap ülkelerinin ayrı ayrı ele alınmasının daha doğru olduğunu, Suriye'nin farklı, Mısır'ın farklı durumlarının olduğunu ve dolayısıyla her ülkede yaşanan gelişmelerin farklı bir hızda seyredeceğini belirten KOHEN, Ortadoğu'da durumun daha sancılı olacağına işaret etti.
TÜRKİYE MODELİ ARAP DÜNYASI İÇİN UYGUN DEĞİLTürkiye'nin Arap ülkeleri için model olup olamayacağı ile ilgili soruya Saeed NAQVI, sadece Arap Dünyasında değil, Türkiye'de de henüz tamamlanmamış bazı şeyler olduğunu bu nedenle "Türkiye modelinin" Arap Dünyası için çok uygun olmadığını ifade etti.