Bahçeşehir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şenay Yalçın Türkiye'nin söylenildiği kadar alternatif enerji kaynaklarına sahip olmadığını söyledi ve Türkiye'nin enerji gerçeğini anlattı.
Bloomberg TV'de 'Haber Bülteni' programında konuşan Yalçın Türkiye'nin enerji problemleri hakkında bilgi verdi.
Tüm dünyadaki milletler arası ilişkileri enerji ihtiyacının belirlediğini söyleyen Yalçın, Türkiye'nin yüzde 73 oranında dışa bağımlı olduğunu belirtti. Yalçın "Bu bağımlılık bizi ürkütüyor. Hele hele 2023 hedefini dikkate aldığımızda, bizi nasıl bir tablonun beklediği, nasıl bir enerji ihtiyacında olduğumuz ortaya çıkıyor." diye konuştu.
TÜRKİYE'NİN ALTERNATİF ENERJİ KAYNAKLARININ DURUMUAlternatif enerji kaynaklarının tümü devreye girse dahi Türkiye'nin 2023 yılında yine yüzde 73 oranında dışa bağımlı olacağını söyleyen Profesör Yalçın bunun nedenini alternatif enerji kaynaklarımızını sanıldığı kadar verimli olmamasına bağladı. Yalçın şöyle konuştu:
"Rüzgarda verimli olarak kullanabileceğimiz potansiyelimiz 50 bin milyar kilovat saatlik gücü ifade ediyor. Bu 48 keban barajına eşdeğer bir enerjimiz var demek. Yaklaşık saniyete 8 metre hızla esmesi gerekir ki verimli bir enerji sonucu edebilesiniz. Rüzgar süreklilik açısından da bir şey vaad etmiyor.
Güneş enerjisi açısından ülkemiz çok zengin değil ama orta dereceli ülkeler arasında sayılır. Ancak tüm dünyada güneş enerjisinden elektrik enerjisene dönüşümü düşünecek olursak yüzde 20 bile verim yok. Bu da tabii önemli risk oluşturuyor. Teknolojilerin gelişmesi gerekiyor.
Hidroelektrik santrallerine baktığımızda, Türkiye su fakiri bir ülkedir. Zannedildiği gibi su bakımınında zengin değiliz. Toplam elektrik üretimindeki payını dikkate aldığmızda doğalgazdan kömürden sonra 3. sırada yer almaktadır hidroelektrikten elde ettiğimiz elektrik."
Yalçın sözlerini "Belki bu noktada alternatif olarak nükleer enerji çözüm olabilir." diyerek bağladı.
Profesör Doktor Şenay Yalçın nükleer enerji konusunda ise şunları söyledi: "Nükleer enerji iki açıdan dikkate alınmalı. Birincisi Türkiye'nin enerji ihtiyacını karşılamada, ikincisi de stratejik olarak... Çünkü nükleer teknoloji tüm mühendislik bilimlerin kesiştiği, disiplinler arasındaki bir teknolojiyi ifade ediyor. Nükleer enerjiye sahip ülkeler sınıf atlamış sayılıyor. Gelişmiş ülkelere baktığınız zaman hemen hepsinde nükleer teknolojiyi görebilirsiniz. Artık nükleer teknolojiye geçmenin zamanı gelmiştir. Bir an önce bu teknolojiye geçmek durumundayız."
Nükleer enerji profesörü Şenay Yalçın nükleer enerjinin çevreye zararı konusundaki endişeler konusunda ise şöyle konuştu: "Kozmik ışıklardan, güneşten, doğadaki madenlerden aldığımız radyasyonun hesabını yaptığımızda, atıklardan gelen bunun binde 1'i ile yüzde 1'i arasında değişiyor. Hele yeni teknolojiyle atıkları yeniden işleme başladı ki iyice azaldı bu oran. Nükleer enerji açısından halk tarafından suni olarak gösterilen direncin kırılması gerekiyor. Son zamanlarda Kore'de bir talihsiz olay yaşandı. Mutlaka bu tip riskler de vardır ama diğer enerji tesislerindeki risklerden fazla değil."
TÜRKİYE ENERJİ LOJİSTİĞİNİN ORTASINDAYalçın Jeotermal kaynaklar konusunda da yine farklı şeyler söyledi. "Türkiye'nin bahsedildiği kadar büyük oranda Jeotermal kaynağı yok" diyen Rektör Yalçın şöyle devam etti: "Çünkü belli bir sıcaklıkta ve belli bir basınçta altta rezerviniz olması gerekiyor. Türkiye'yi dikkate aldığımızda belli bir potansiyelimiz var ama bizim enerji problemlerimizi çözümüne yönelik, elektrik üretebilecek bir potansiyelimiz yok. Ama o enerjiyi şehirlerin ısıtılmasında rahatlıkla kullanabilirsiniz. Belki elektriki üretemeyiz ama başka amaçla kullanabilirsiniz."
Profesör Doktor Şenay Yalçın Türkiye'nin enerji lojistiğinin tam ortasında bir ülke olduğunu ve bunun ülkemiz açısından çok önemli olduğunu belirtti. Yalçın "Türkiye Doğalgaz rezervinin yüzde 68'ine yakın. Türkiye belki doğalgaz açısından fakir ama petrol ve doğalgaz akışının kontrol etme noktasında. Enerji lojistiğinin ortasında. Bu noktada depolama, nakil ve satış noktasında bir özel planlama yapıp, petrol ve doğalgaz satan bir ülke durumuna geçebiliriz."
Son olarak Yalçın kendisine "Karadeniz'de petrol ümidi var mı?" sorusuna ise yeni teknolojilerle bunun mümkün olacağını belirtti.