Yapay zeka teknolojindeki gelişmeleri değerlendiren Bahçeşehir Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nafiz Arıca, " 2050'li yıllarda insanlığı tehdit edecek potansiyele ulaşabileceğine inanıyorum" dedi.
TÜBİTAK DESTEKLİ PROJESİ VAR
Prof. Dr. Nafiz Arıca, TÜBİTAK destekli yapay zeka projesinden bahsetti.
" Serbest Ortamda Çekilmiş Video Görüntülerinde Üst Düzey Yüz İfade Nitelikleri Ve Derin Öğrenme Mimarilerine Dayalı İfade Analizi" projesini anlatan Arıca, "Bu projede video görüntülerinde birden fazla insanın bulunduğu video görüntülerinde insanların yüzünü izleyerek, yüzlerindeki ifadeyi analiz etmeye çalışıyoruz. Bu projemiz belli bir noktaya ulaştı" diye konuştu.
"POTANSİYEL SUÇLULARIN ÖNCEDEN BELİRLENMESİ SÖZ KONUSU OLACAKTIR"
Projenin güvenlik amaçlı da kullanılabileceğini aktaran Prof. Dr. Arıca, "Şüpheli hareketler, olağan hareketlerden farklı olacaktır. Bir AVM'de video görüntülerini izleyen operatörün yüzlerce görüntüyü tek tek izleyerek suçluları öngörmesi ve önceden önlem alması çok basit değil. En azından operatör hataları söz konusu. Bu anlamda geliştirilecek bu tür analiz algoritmaları, görüntü algoritmalarıyla potansiyel suçluların önceden belirlenmesi ve en azından uyarı vermesi söz konusu olacaktır" şeklinde konuştu.
"GÜVENLİKTEKİ EN ÖNEMLİ UNSURLARDAN BİR TANESİ ÖNCEDEN ÖNLEM ALMAK"
"Çok da uzun olmayacak bir süre içerisinde, belki de emniyet kuvvetlerine alınacak bir gözlükle baktığı yerdeki aranan insanların uyarı vereceği sistemler geliştirilecek" diyen Arıca, dünyada bunun bazı örneklerinin de mevcut olduğunu söyledi.
Nafiz Arıca, "Bu şekilde aranan insanlar olduğu gibi, potansiyel suçlularda, şüpheli hareketler de otomatik olarak tespit edilecek, önceden önlem alınacak. Güvenlikteki en önemli unsurlardan bir tanesi önceden önlem almak, önceden tespit etmek" şeklinde konuştu.
"YAPAY ZEKA 2050'Lİ YILLARDA İNSANLIĞI TEHDİT EDECEK POTANSİYELE ULAŞABİLECEK
Yapay zeka teknolojisindeki tehlikeye de dikkat çeken Prof. Dr. Nafiz Arıca, "Yapay zeka özelliklerine sahip bir çok uygulama var. Geçtiğimiz 5 senede de çok ciddi boyutlara ulaşmış durumda hayatımızı önemli ölçüde etkilemiş durumda. Uzun vadede ben önemli etkilerde bulunacağına inanıyorum. 2050'li yıllarda insanlığı tehdit edecek potansiyele ulaşabileceğine inanıyorum. Önümüzdeki 5-10 senede yine bu ivme ile devam edeceğini ondan sonra dinginliğe ulaşacağını, 2050'li yıllardaki gelişmelerle beraber artık insanlığı tehdit edebilecek, kendi kendine düşünebilen, yorum yapabilen, muhakeme edebilen ama insanlığın istemediği şeyleri de öğrenerek tehdit edebilecek sistemler gelişeceğine inanıyorum" dedi.
"ORTA VADEDE İNSANLIĞI TEHDİT EDEBİLECEK"
Arıca, uzun vadede makinelerin yeni bir tür olabileceğini ifade etti. Nafiz Arıca, "Yapay zekanın geçtiğimiz 5-10 senede bu kadar ilerlemesinin sebebi 'derin öğrenme' (deep learning) yaklaşımının gelişmesi. Eskiden yapay zeka sistemlerinden görüntü, ses sınıflandırma gibi algoritmalarda elle verdiğimiz özellikler yerine, bu sefer 'derin öğrenme' algoritmalarının çok sayıda veriden otomatik olarak gözetimsiz öğrenmesinden bahsediyorum. Böyle olunca da uzun vadede bu sistemlerin bizim istemediğimiz şeyleri de öğrenmesi söz konusu olabilecek. İstemediğimiz şeyleri öğrenmesiyle, bizim istemediğimiz hal ve hareketlerde bulunabilecek sistemler olabilecektir. Bunlar öngörüler ama ben daha orta vadede insanlığı tehdit edebilecek, bir taraftan olumlu, bir taraftan olumsuz yönleri olan bir teknoloji olacağına inanıyorum" diye konuştu.
"YAPAY ZEKA SİSTEMLERİNE BİR MÜEYYİDE UYGULAMAK BENCE SÖZ KONUSU OLAMAZ"
Amerika'da sürücüsüz aracın bir yayayı ezmesiyle ilgili de konuşan Arıca, "Bir insansız araç bir bisikletliyi öldürdü. Burada bunun gibi bir çok tartışma var. Ahlaki olarak bir yapay zeka sistemini sorumlu tutmak bence mümkün değil. Genel olarak bu tartışmalarda bir varlığın ahlaki sorumluluğu, 2 özelliğe sahip olmasından geliyor. Birisi akıl, muhakeme yürütme yeteneği. Diğeri ise duyumsallık yani duygusal özellikleri; acıyı hissetme potansiyeli. Yapay zeka sistemi o insansız aracın aklı bir anlamda var ama bir acı çekme özelliği yok. O yüzden de bu tür yapay zeka sistemlerine bir müeyyide uygulamak bence söz konusu olamaz. Bir kere onu bir taraf bırakalım. Bu tartışma daha hukuki zeminde önümüzdeki yıllarda çok olacaktır" ifadelerini kullandı.
"BİLGİNİN KULLANILMA ŞEKLİ ÖNEMLİ"
Nafiz Arıca, "Bilgiye erişim artık çok basit. Biz de Bahçeşehir Üniversitesi'nde öğrencilerimize bilgiyi nasıl kullanacaklarını öğretmeye uğraşıyoruz. Çünkü bilgiye erişim çok basit olduğu için, bilginin kullanılma şekli önemli. Burada da bunun içinde iletişim var, dizayn var, etik var. Biz Bahçeşehir Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi'nde bu konuda öğrencilerimizi salt mühendis yerine, iletişim yeteneği yüksek, yenilikçi ve yaratıcı düşünme yeteneğine sahip yetiştirmeye çalışıyoruz" dedi.