Son yıllarda ülkemizde yüksek lisans ve doktora programları düzeyinde gelişmekte olan bölümlerin başında Sinirbilim geliyor. Bilinen ismi ile “Neuroscience”. Bahçeşehir Üniversitesi alanda önemli akademik isimlerden oluşan kadrosu ile Yüksek Lisans ve Doktora düzeyinde İngilizce eğitim veriyor.
Bahçeşehir Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü kapsamında yer alan Sinirbilim Yüksek Lisans Programı hakkında Yrd. Doç. Dr. Timuçin Avşar ile, Sinirbilim Doktora Programıyla ilgili olarak da Doç. Dr. Serdar Durdağı ile görüştük. Ayrıca doktora öğrencilerinden Busecan Aksoydan programla ilgili düşüncelerini bizlerle paylaştı.
Beyni Anlayabilmek İçin: Sinirbilim
Sinirbilimi, canlılardaki sinir sistemini ve beyni yapısal ve işlevsel olarak inceleyen çok disiplinli bir bilim dalı olarak tanımlayan Yrd. Doç. Dr. Timuçin Avşar:
“Beyni anlayabilmek ve beynin sırlarını çözebilmek bizler için oldukça önemli. Beynin tüm kontrol mekanizmalarının ve işleyiş tarzının, ayrıca beyinden kaynaklı hastalıkların sebeplerinin ortaya çıkartılması noktasında Sinirbilim alanı öne çıkar. Beynin oluşması için gerekli olan ve farklılaşmayı sağlayan sinyallerin neler olduğunu anlamak Sinirbilim Yüksek Lisans programımızın ana amaçlarının başında gelmektedir.”
“Beyinde oluşan hastalıklar tüm yaşamsal organları etkilemektedir. Bilişsel yansımaları da olmaktadır. Multipl Skleroz, Parkinson, Beyin Tümörleri başta olmak üzere beyin fonksiyonlarıyla ilgili olan pek çok hastalıkla ilgili bilimsel çalışmaları derinleştirebilmek için yine Sinirbilim disiplininden bahsetmemiz gerekmektedir.”
Sinirbilim yüksek lisans programı dahilinde, moleküler biyoloji, genetik, biyofizik, anatomi, radyoloji, patoloji ve nöroonkoloji gibi farklı alanların bir arada ve ortak çalışmaları ile sinirbilimleri konusunda hem dünyadaki güncel gelişmelere paralel çalışmalar yürütülmesi hem de öğrencilerin bu konudaki teorik ve pratik eğitimler almalarını hedeflediklerini belirten Yrd. Doç. Dr. Timuçin Avşar:
“Ülkemizde sinirbilim alanında programı olan üniversite sayısı çok fazla değil. Ancak programın multidisipliner yapısı ve içeriğinin önemi ilgiyi arttırmakta. Yüksek lisans programından mezun olan öğrencilerin sinir sisteminin moleküler biyolojisi, anatomisi, işleyişi, hastalıkları ve sinirbilimlerinde kullanılan deneysel metodlar üzerinde uzmanlaşmalarını hedefliyoruz.”
“Bahçeşehir Üniversitesi Tıp Fakültesi yerleşkesi içinde yer almamız ise bir diğer önemli avantajımız. Fakülte içinde araştırma odaklı bir altyapımızın bulunuyor olması ve akademik kariyerleri kuvvetli öğretim kadromuzun bulunuyor olması; Tıp, Eczacılık, Moleküler Biyoloji, Veterinerlik gibi yaşam bilimleri alanından programa gelecek kişiler için gerçekten önemli bir ayrıcalık olacaktır.”
“Doktora Öğrencilerimizin Bir Ayakları Yurtdışında”
Sinirbilim Doktora Programının çalışmalarından bahseden Doç. Dr. Serdar Durdağı ise özellikle akademik kadronun öneminin altını çiziyor.
“Neuroscience çok geniş bir kavram. Bir çok alandan besleniyor ve bir çok alanı besliyor. Bu yapıda bir disiplinin akademik kadrosu da aldıkları eğitimler ve vizyonları ile çeşitlilik göstermektedir. Alan da bu temelde renkleniyor. Bahçeşehir Üniversitesi Tıp Fakültesi hocalarımız doktora programımızda ders vermektedirler ve araştırmaları yönetmektedirler. Derslerimiz de yine tıp fakültesinde işlenmekte.”
“Öğrencilerimizin hem doktora eğitimleri sürecinde hem de sonrasında bir ayakları her zaman yurtdışında oluyor. Akademik kadromuzda yer alan önemli isimlerin yurtdışı referansları elbette bu noktada öne çıkıyor. Kadromuzdaki hocalarımızın çoğu Avrupa Birliği projelerinde yer almakta. Öğrenciler de istedikleri takdirde bu projelerde görev alabiliyorlar.”
“Doktora programımız sonrasında akademik düzeyde çalışma imkanları olduğu kadar sinir sisteminin moleküler biyolojisi, anatomisi, işleyişi, hastalıkları ve sinirbilimlerinde kullanılan deneysel metodlar üzerinde uzmanlaşacakları için alanla ilgili pek çok önemli kurumda da çalışabilmek imkanı yakalayabiliyorlar.”
“Serdar Durağı Alanla İlgili Mükemmel Donanıma Sahip Birisi”
Sinirbilim Doktora Programında Doç. Dr. Serdar Durdağı ile birlikte çalışan 1991 doğumlu Busecan Aksoydan bölümü seçmesinde Bahçeşehir Üniversitesi’nin alana yaklaşımının ve olanaklarının belirleyici etkisi olduğunu belirtti.
“Marmara Üniversitesi Biyoloji bölümünde lisansı ve yüksek lisansımı tamamladım. Yüksek lisans eğitimim döneminde hesaplamalı biyoloji üzerine çalışmaya başlamıştım. Drug Design derslerinin kendi adıma yönlendirici etkisi olmuştu. Aslında yine Marmara’da doktora eğitimime başlamıştım. Drug Design Kongresi’nde tanışmış olduğum hocam Doç. Dr. Serdar Durağı laboratuvarda çalışmam için beni kabul etti. Yaklaşık bir buçuk yıldır ayrıca Tübitak projesinde görev almaktayım.”
“Neuroscience alanı biyoloji temelli olduğum için özellikle ilgimi çekmişti. Serdar Durağı alanla ilgili mükemmel diyebileceğim bir bilgi birikimine ve donanıma sahip birisi. Böylesi önemli bir isimle ve Bahçeşehir Üniversitesi’nin sunduğu ders içeriği ve olanakları ile burada doktora programına yöneldim. Özellikle çalıştığım alanla ilgili doğrudan ders içeriklerini almak benim için çok belirleyici diyebilirim. Bu açıdan çok mutluyum. Burada işleyen güzel bir laboratuvar sistemimiz bulunuyor.”
“Hücresel düzeyden en dışa kadar tüm aşamaların ele alınmış olmasını bu noktada söylemem gerekiyor. Davranışsal ve bilişsel neuroscience da bu içerikler arasında yer alıyor. Anatomiden hesaplamalı alana kadar her bir derste aldığım bilgiler birbirini tamamlıyor diyebilirim.”
“Doktora sonrasında akademik alanda çalışmayı düşünüyorum. Bilgisayar destekli ilaç tasarımına yönelik de çalışmalarımı sürdürmeyi düşünüyorum.”