Bahçeşehir Üniversitesi Biyofizik Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Serdar Durdağı, parkinson ve şizofren hastaları için bir ilke imza attı.
“ŞİZOFREN VE PARKİNSON HASTALIKLARININ TEDAVİSİNDE ÖNCÜ OLACAK”
Aslında her şey bir tesadüfle başladı, Bilgisayar destekli hap tasarımı üstüne çalışan Hekim Durdağı, Dopamin-2 reseptörünün kristal yapısını açığa dışında tutmak için model geliştirip bir dergide yayınladı. Peşinde Parkinson ve Şizofren hastaları için umut olan Dopamin-2 reseptörünü 1975 yılında keşfeden Toronto Üniversitesi’nden Prof. Dr. Philip Seeman, Doktor Durdağı ile iletişime geçerek kendisinin de bu yönde çalışmaları olduğunu ve işbirliği etmek istediğini söyledi. Büyük bir övünç ile bunu kabul eden Durdağı, üç yıldır üstüne çalıştığı modeli Prof. Seemon ile daha da ilerletti. Bilgisayar destekli yöntemlerle üç boyutlu yapısı açığa çıkarılan model ile Şizofren ve Parkinson gibi hastalıklarla mücadele de yeni bir döneme girildi. Modeli çok beğendi kendi değerleriyle örtüştüğünü söyledi. Bundan büyük bir iftihar duydum. Biz o zaman kadar Dopamin-2 reseptörünün yalnızca monamerfonlarını geliştirmiştik. Hocayla birlikte dimerfonlarınıda geliştirdik. Ortak bir çalışmayla literatüre hoş bir yayın yapmış olduk.
“DOPAMİN ’İN YAPISINI SİMÜLASYONLARLA AÇIĞA ÇIKARDIK”
Projeyi 2012 yılından itibaren devam ettirdiklerini ve 4-5 yıldır da yoğun bir şekilde üstüne çalıştıklarını söyleyen Durdağı, “Geçtiğimiz yıl bu modeli geliştirip yayınladık, yayınladıktan bir gün sonra Dopamin-2 reseptörünü keşfeden hoca Toronto Üniversitesi’nden Prof. Philip Seemon bana bir e-mail atarak modelimi istedi. Modelimi kendisiyle paylaştım modelin deneysel yapılarla çok uyumlu olduğunu söyledi. Kendi deneysel verilerinin bizim modelde göstermek istediğini dile getirdi. Bende memnuniyetle kabul ettim ve birlikte çalışmaya başladık. Kendisinde dopamin ve afemorfin diye iki molekül olduğunu ve bağlanma afertelerinin birbirinden ayrı olduğunu söyledi. Bizde modelimizde bu iki molekülü denedik tam da deneyde kullanılan sonuçlara yerinde çıktı. Bu çalışmamızda Dopamin 2 reseptörünün 3 boyutlu yapısını denek veriler kullanılarak homoloji modellemesi ve enerjik simülasyonlar (benzetim) yardımıyla açığa çıkardık” biçiminde konuştu.
“EMRINDEKI ETKİSİ AZALTILMIŞ YENİ İLAÇLARIN GELİŞTİRİLMESİNDE KULLANILACAK”
“Hap mekanizmasını açığa çıkardığımızda bu ayrıca Parkinson hem de Şizofren gibi nörodejeneratif ( Sinir sisteminde meydana gelen bozukluk) hastalıkların çok daha iyi anlaşılacak” diyen Durdağı, “Geliştirdiğimiz modelin, daha etkili ve alt etkileri azaltılmış moleküllerin açığa çıkarılmasında öncül rol oynayacak diye düşünüyoruz. Amacımız bu niyet yapıları kullanarak atomik düzeyde hap- reseptör (asap ucu) etkileşimlerini incelemek ve moleküler mekanizmaların aydınlatılması sonucu yeni nesil alt etkileri azaltılmış antibiyotiklerin geliştirilmesidir. Çalışmamızın yeni tedavi şekillerinin, yeni ilaçların geliştirilebilmesi için öncü olabileceğine inanıyorum. Hastalıkların önlenmesinde bazı ilaçlar kullanılıyor. Şuanda bu ilaçların geliştirilmesi çok zorlama aşmalardan geçiyor. Bunun sebebi de bilhassa fazla önemli bir reseptör olan Dopaminin- 2 ’nin kristal yapısının açıkta olmamasıydı. Dolayısıyla kristal yapısı olmayan molekülün tek bir yolu kalıyor buda moleküler modelleme dediğimiz yöntemlerle 3 boyutlu yapısını açığa hariç tutmak, işte biz bunu başardık. Ne dek artı model geliştirilirse, ne kadar pozitif kristal yapı açığa çıkarsa bu hastalılarla mücadelede pek yardımcı oluyor. ” açıklamalarında bulundu.
GÜL KABA-HÜSEYİN ANLAMAK